BÜTÜN dünyadaki sanatçılar, sanat kurumları, Amerika'daki 11 Eylül saldırısının yıldönümüne hazırlanıyor. Değişik sanat türlerinin ustaları, sahnede, perdede, sayfalarda bu günün dehşetini yansıtacaklar.
Kimisi filmini New York kentinin kahraman itfaiyecilerine adayacak, kimisi ünlü İngiliz aktörü ve yönetmeni Steven Berkoff gibi Requiem Ground Zero adıyla solo bir performans yapacak.
Çoğu sanatçı bu tavırlarının politik bir anlam taşımadığını, asıl önemlisi kurbanların acısını derinden hissettikleri için, sanatı aracı kıldıklarını belirtiyor.
Söylemlerinde bir kez olsun terör, terörist kelimelerini kullanmıyorlar; çünkü sanatın etkisinin, işlevinin bu çok kullanılan iki kelimeden daha önemli olduğunu anımsatmak istiyorlar.
Barselona'daki Katalanya Ulusal Tiyatrosu, Euripides'in Troyalı Kadınlar'ını sahneleyecek. Troya'nın düşüşü ile 11 Eylül arasında bağlantı kurarak yola çıkmışlar.
Romancı Iain Banks, hücumdan sonra yazdığı Dead Air adlı yeni kitabında, ‘‘insanlar için daha iyi bir dünya yaratmak’’a yönelik bir mesaj bulunduğunu söylüyor.
Fransız film yapımcısı Alain Brigand'ın projesinin adı 11'09'01
Yapımcı; 11 yönetmenden, 11 dakika, 9 saniye süren bölümler istemiş. Filmde Sean Penn ve Ken Loach da yer alacak.
Bir sanat yönetmeni, ‘‘sanatın şiddeti yok eden özelliğini vurguluyoruz’’ diyor.
* * *
YABANCI dergilerde, Afganistan'ın başkenti Kábil için Taliban Sonrası Paris deyimini kullanıyorlar.
Taliban rejimince kısıtlanan, hatta yok edilen sanatsal etkinlikler başlamış.
Afganistan Kültür Bakanlığı Müzik Dairesi Direktörü Muhammed Refik Hoşnut, ‘‘Afgan halkı müziğin su içmek kadar doğal bir gereksinme olduğunu artık söyleyebiliyor’’ diyor.
Mart ayından beri Afgan diasporasından 1.5 milyon kişi, yurtlarına dönmüş.
Onlar yurtdışında yaşarken de, sanatsal (artistik) geleneklerini canlı tutmuşlar, hatta sürgünde yaşadıkları ülkenin kültürel etkilerini de benimseyerek dönmüşler.
Pakistan'dan, İran'dan, Avrupa'dan, Amerika'dan.
Her gün film yönetmenleri, ressamlar, romancılar, Afganistan Sanatçılar Birliği'nde buluşup fikir alışverişinde bulunuyorlarmış. Üye sayısı 3000'i geçmiş.
Resim sergileri açılmaya başlamış.
* * *
SİYASETİN dalgalanmaları sanata yansıyor, rejim-sanat ilişkisi birbirinden kopamıyor, olumlu ya da olumsuz etkileşim kırılamıyor.
Unutmayalım ki, sanat özgür ortamlar yaratıyor. İnsanlar da siyaseti/siyasetçileri sanat aracılığıyla sorguluyor.