DOĞDUĞUMDAN bu yana bildiğim, tanıdığım semte, Samatya’ya yıllar sonra gittim.
Samatya Şenliği’ne. Şenliğin adı; “Samatya Zil ve Caz Festivali”ydi.
Turizm Araştırmaları Derneği (TURAD) tarafından düzenlenen ve Fatih Belediyesi’nin ev sahipliğini yaptığı fesivalde, Kerem Görsev Trio’yu dinledik. 29 Haziran’daki bu konserden sonra 30 Haziran akşamı Arto Tunçboyacıyan Trio çaldı, bu akşam da Leman Sam konseri var.
TURAD Başkanı, Turizm Eski Bakanı Bahattin Yücel, sürdürülebilir turizm için bazı görüşler ileri sürüyor: “Sürdürülebilir turizm Türkiye açısından önemli, bu anlamda ülke turizminin temelini oluşturan; doğal, kültürel, tarihi kaynakların kullanılarak, korunmasının doğruluğuna inanıyoruz. Türkiye ulusal markasının değerini ancak bu şartlarda geliştirebiliriz. Türkiye Markasının güçlenmesi alt markalarımıza da önem vermekle sağlanabilir.”
Peki Samatya için neler yapıldı? Bu soruyu da yine, Bahattin Yücel cevaplıyor.
“Biz Samatya projesini iki ana konu üzerinde geliştirmek için işe koyulduk. Bunlardan birincisi kültür turizmini desteklemek; ikincisi İstanbul’un unutulmaya yüz tutmuş tarihi bölgelerindeki bazı mekanları günümüz koşullarında yaşatmayı desteklemekti. İstanbul’un turizm gelirini artırabilmek için yeni çekim merkezlerine ihtiyaç duyulduğunu biliyorduk. Bu amaçla pilot bölge olarak Samatya’yı seçtik, semti yerli ve yabancı turistler için ilgi odağı haline getirmek istedik.
Samatya için özel bir logo tasarladık, semtte bulunan restoranları, masa örtüsünden servis ürünlerine kadar yeniledik, Samatya Meydanı için iyileştirme çalışmaları yaptık, esnafa ‘hizmet iyileştirme eğitimleri’ verdik, ziyaretçilere, bölgedeki otellere ve seyahat acentelerine dağıtmak için Samatya’yı tanıtan bir kitap yayımladık, semtin özelliklerini anlatan bir web portalı kurduk (www.samatyameydan.com), kültür turları düzenledik, semtte yiyecek ve içecek hizmeti veren işletmelerin standartlarının bir uluslararası kuruluş tarafından gözetime alınmasını sağladık. Bu çalışmalar Samatya’ya gelen yerli ve yabancı ziyaretçi sayısını, işletme gelirlerini yüzde 60-70 oranlarında artırdı.”
Yücel ve ekibi bununla yetinip kenara çekilmiyor, Fatih Belediyesi’nin desteği ile Samatya’da müzik etkinliği düzenliyorlar..
ZİL VE SAMATYA NEDEN BİR ARADA?
ZİLCİYAN markasını çok kimse bilir.
Avedish Zilciyan, 17. yüzyılda zili yaptı, dönemin padişahı da ona Zilciyan adını verdi. 1929’da Amerika’ya yerleşen Zilciyan Ailesi, bu semtte yaşadığından şenliğe de bu ad verildi.
Her semtin bu tür festivalleri olmalı, orada yaşayanlar için de buraya davet edilenler için de, bir çekim gücü sunuyorlar.
O meydandan bilmiyorum kaç kez geçtim. Meydanda oturanları, meyhaneleri, özel mezeleri gördükçe, eski İstanbul’un böyle yerlerinin yeniden canlandırılması için emek verenleri desteklemek gerektiği kanaatine bir kez daha vardım.
Semtleri tanıtmak, sevdirmek, özelliklerini anlatmak için kitaplar yayınlanmalı: