Paylaş
Her fotoğrafa ayrı bir anlam ekliyorum, farklı bir yorumun ardına düşüyorum.
Eczacıbaşı’nın çıkardığı Şakir Eczacıbaşı(*) fotoğraf albümü, onun bu alandaki özgün, değişik çalışmalarını sergilemesi açısından gerçekten önemli bir toplam.
Eczacıbaşı Topluluğu, her zaman fotoğrafa önem vermiş, yıllıklarla, albümlerle bu alanı desteklemiştir.
Bülent Eczacıbaşı’nın Önsöz’ü kurumun fotoğrafa verdiği önemin yanı sıra Şakir Eczacıbaşı’nın bu alandaki yaratıcı ve uygulayıcı emeklerini de anarak, bundan sonra hazırlanacak albümlerin içeriğini de belirliyor:
Eczacıbaşı ajandaları, 1965 yılından başlayarak ve 1968 yılından itibaren süreklilik kazanarak, her yıl “Türkiye: Bir Portre”, “İstanbul Görüntüleri”, “Türkiye’den İnsan Manzaraları”, “Balıkçılar”, “Evler”, “Yollar... Sokaklar...”, “Çarşılar... Pazarlar...”, “Kahvehaneler”, “Oyuncular”, “Yolcular” ve “İstanbul” gibi başlıklar altında, birçok seçkin fotoğraf sanatçısının yanında, o zamana kadar tanınmayan çok sayıda genç fotoğraf sanatçısını da geniş bir toplum kesimine ve sanatseverlere tanıttı.
Eczacıbaşı Fotoğraf Yıllıkları’nın sürekliliğinin ve yüksek sanat düzeyinin güvencesi, kendisi de fotoğraf sanatımızın ustaları arasında yer alan ve Topluluğumuzda en üst düzeyde yönetim görevleri üstlenmiş bulunan Şakir Eczacıbaşı oldu. O, Eczacıbaşı Fotoğraf Yıllıkları’nın yapıt seçiminden baskı ve dağıtımına kadar tüm ayrıntıları ile titizlikle ilgilendi ve bu yayına kişiliğini verdi. Bu nedenle, kendisinin aramızdan ayrılmasından sonra, fotoğraf yayınlarını onun başlattığı biçimle ama farklı bir içerikle sürdürmenin doğru olacağını düşündük. Yeni yayın konusundaki çalışmalarımız sırasında, tanınmış ve başarılı olmalarına rağmen, birçok değerli
fotoğraf sanatçısının tüm dönemlerindeki eserlerinden bir seçkinin yer aldığı birer kitabının olmadığını gördük. Onların değerli çalışmaları dergi ya da derleme kitaplarda kalıyor, izleyicilere, sanatsal bütünlükleri içerisinde ulaşmıyordu. İşte bu boşluğu gidermek amacıyla, Eczacıbaşı fotoğraf yayınlarının bundan sonra, her yıl bir başka fotoğraf sanatçımızın retrospektif kitabı olarak sürdürülmesini kararlaştırdık.
Bu yazıyı bir başka iyi fotoğrafçı Merih Akoğul’un Şakir Eczacıbaşı’nın Fotoğraftaki Yeri incelemesi izliyor. Çeşitli konuşmalardan derlenen bölüm, size onun sadece fotoğrafçılığını değil, sanata, sanat olgusuna bakışının da ipuçlarını veriyor.
* * *
ŞAKİR ECZACIBAŞI’nın objektif coğrafyası çok geniş. Ayvansaray’dan başlıyor Tanzanya’ya kadar gidiyor. Ama bana kalırsa, mutlaka onun İstanbul fotoğraflarını görmelisiniz. Semtlerin mevsimlerde, günün değişik zamanlarındaki ışığı ile İstanbul’un büyüsünü keşfedebilirsiniz.
Gültepe’ye, Kumkapı’ya bakarken, usta işi portreleri de görmenizi isterim.
Halikarnas Balıkçısı, Aliye Berger, Burhan Doğançay, Yıldız Kenter, Melih Cevdet Anday, Avni Arbaş, Abidin Dino, Füreya Koral, Ziya Şav’ın portre fotoğraflarına bakın, eğer onları görmüşseniz bu fotoğrafların başarısı konusunda benimle hemfikir olacaksınız.
Çünkü Şakir Eczacıbaşı, onları yakından tanıyordu, eserlerini görmüştü, kitaplarını okumuştu, o bilgi fotoğraflara yansımıştır.
1967 tarihli, Bursa’da evinin önünde elini kulağına dayamış düşünen, o yaşına rağmen insanı kederlere boğan çocuk üzerine bir öykü yazabilirsiniz.
* * *
ŞAKİR ECZACIBAŞI fotoğrafları, bu sanatla ilgilenen, İstanbul’un semtlerini tanımak isteyen, dünyanın bazı kentlerini onun objektifinden görmek isteyenlerin kitaplığında bulunması gereken bir albüm.
(*) Şakir Eczacıbaşı, Fotoğraf Sanatçıları Dizisi, Eczacıbaşı.
Paylaş