HER yıl düzenlenen PEN Öykü Şükran Armağanı, 1950 Kuşağı’nın usta öykücülerinden Adnan Özyalçıner’e sunuldu.
Ödül töreni, geçen cuma günü saat 17.00-18.30 arasında İstanbul Fransız Kültür Merkezi Salonu’nda yapıldı. Ödülü yönetim kurulu adına Tarık Günersel, “1950 Kuşağı’nın seçkin bir temsilcisi olan Adnan Özyalçıner’in edebiyattaki ustalığı örnek bir aydın duruşu ile birleştirdiğini” vurguladı.
ADNAN ÖZYALÇINER, “Öykü yaşamı yeniden yaratır” başlıklı bildirisini okudu. Aşağıda bildiriden bir bölümü okuyacaksınız: “Öykü yaşamdan kaynaklansa da yaşamı anlamlandırıp bütünleyerek yeniden yaratır. Çağının tanığıdır çünkü. İnsanı mutsuz kılan, kılacak olan her türlü olayın karşısındadır. Savaşa karşı barışın, köleliğe karşı özgürlüğün, baskılara karşı direncin, yok etmelere karşı var etmenin, yokluğa karşı varlığın, acılara karşı sevincin, mutsuzluğa karşı mutluluğun, sevgisizliğe karşı sevginin en güzel yazısıdır öykü. Dildir öykü, anadillerin en has sözcüklerinden oluşur. O sözcükler duyguları, düşünceleri, düşleriyle yaşadıkları ya da yaşayamadıklarıyla insanı yansıtır. Bütün ilişkileri, bütün çelişkileri, çevresiyle olan bütün uyumluluğu, uyumsuzluğuyla birlikte. Bu yüzdendir anlatanla anlatılan tekil olsa da çoğuldur öykü. Onun için dünyanın neresinde olursa olsun, yazılan her öykü, hepimizindir. Aslında hepimiz bir öyküyüzdür. Öykünün paylaşıldıkça anlam kazanması bundandır. Bütün bu halleriyle sevginin, kardeşliğin paylaşıldığı/paylaşılacağı bir dünyanın habercisidir öykü. Öyle de olmalıdır! Sonuçta insandır öykü. Köleyle efendinin yan yana yaşatıldığı çağımızda insanın geçmişini, bugününü, başka bir deyişle, yaşadıklarıyla yaşayamadıklarını, yaşatmadıklarını da denebilir, mutlu bir geleceğe taşımalıdır. Bu bir zorunluluktur! Bu bir sorumluluktur!”
BİLDİRİDEN sonra Alphonse Daudet’nin “Fransa Perileri” adlı öyküsü önceki PEN başkanlarından Sabri Esat Siyavuşgil’in çevirisinden hareketle Günersel ve Ökten tarafından skeç olarak sunuldu. Her ödül yazarın yeniden okunması için bir anımsatmadır.