KÜTÜPHANE Haftası kapsamında kütüphane ve kitap konusunda iki farklı okulda konuşma yaptım.
Birincisi MEF okullarındaydı, ikincisi de Kabataş Erkek Lisesi.
Her çağda, her yüzyılda, değişen koşullar, etkileyici öğeler ışığında okunanların türü değişir. Kuşak değişimi de bunun en baş nedenidir. Ama gene de Italo Calvino’nun "Klasikleri Neden Okumalı?" kitabını okumak, genç bir okur için iyi bir başlangıçtır.
Televizyonun, DVD’nin, iyi filmlerin olduğu bir ortamda kitabı okutmak için elbette daha büyük, daha inandırıcı gerekçelerin sunulması gerekir.
Ben iki okuldaki söyleşilerimde, okuyanlar gerçeğinden çok okutanlar gerçeğine yöneldim.
Her öğrencinin ailesinden, öğretmenlerinden, inandığı, güvendiği, gıpta ettiği büyüklerinden kitap seçmede yararlanacağı kanısındayım.
Küçük bir anımsatmada bulunalım. Eleştirmenlerin, kitap yazıları yazanların da okutanlar arasında etkin bir rolü vardır.
İki okulda da öğretmenler, bireysel gelişimde -hangi meslekte olursa olsun- okumanın, bir edebiyat zevki edinmenin önemini benimsetmişlerdi öğrencilerine.
Biz her zaman, kitap okuyor musunuz sorusunu sorarız, bence asıl soru şudur:
Sizi kitap okumaya kim alıştırdı? Kim ilk kitapları size tavsiye etti?
Özellikle edebiyat öğretmenlerinin emeklerini burada saygıyla, sevgiyle anıyorum.
TÜRK Kütüphaneciler Derneği Genel Başkanı Ali Fuat Kartal’ın kitap ve kütüphanecilik konusundaki konuşmasından çarpıcı bir bölümü birlikte okuyalım:
"Türkiye’de bugün toplumla ’kütüphane kurumu’ arasında organik bir ilişki kurulamamıştır. Sade vatandaş, genelde böyle bir hizmetin eksiklik ya da yetersizliğine karşı, gereğince duyarlı değildir."
Kabataş Erkek Lisesi’ne girerken gördüğüm büstler beni anıların dünyasına götürdü.
Behçet Necatigil ve Oktay Tuncer’in büstleri gençlik okumalarımı, yazılarımı çağrıştırdı. Behçet Necatigil’i daha lise öğrencisiyken ilk kez Kabataş’taki öğretmenler odasında ziyaret etmiştim.
Oktay Tuncer kuşağımın şairleri arasındadır. Edebiyat sohbetlerimizin aranılan ismiydi.
Her iki okulda da, öğrencilerin soruları, toplumu ve dünyayı kavrayan bir anlayışı yansıtıyordu.
Kabataş Erkek Lisesi öğrencilerinin yazılarından oluşan, Gençlerin Kaleminden 100. Yılında Kabataşlı Olmak kitabını armağan ettiler.
Kitabın başında müdür Recep Memiş ile Kenan Ovacık’ın girişleri var.
Kabataş Erkek Lisesi’nde okumuş, öğretmenlik yapmış birçok ünlü adın biyografilerinden, hakkında yazılanlardan sonra öğrencilerin ürünleri yer alıyor. Güzel bir anılar toplamı.
* * *
GENÇ kuşağa konuştum, onları dinledim. Yarınlara dair umudum arttı.