Okul kütüphaneleri önemlidir

OKUL kütüphanelerinin çocuğun eğitiminde önemini söylemenin gereği var mı?

Haberin Devamı

Son zamanlarda var gibi görünüyor.
Zira kütüphanecilerin yayımladıkları bildirilerin ortak noktalarından biri, değişen eğitim sistemiyle beraber birçok kütüphanenin derslik haline getirilmesi ve okullarda yeni bir kütüphanenin hâlâ faaliyete geçirilmemiş olması! Ne hazin...
Darbe dönemlerinde de bazı kitaplar yasak diye kütüphanelerden alınıp imha edilmişti. O zamanlar birçok öğretmen de okul kütüphanesine ekonomik nedenlerle kitap alamadı. Bütçesi müsait olan okulların öğretmenleri de yasak kitap korkusu yüzünden ve gizli sansürün gölgesiyle birlikte okul kütüphanelerinin gelişmesinin önüne geçildi. Bugün ise çok sayıda okulun kütüphanesinin olmadığını görüyoruz!
Türkiye’nin birçok yerinde kütüphane olmadığı için özellikle okul kütüphanelerini zenginleştirmek için gerçekten çaba gösterilmeli.
Birçok e-posta alıyorum, kitaplığımız yapıldı ama raflara koyacak kitabımız yok, diye. Bu rafları yapan kişilerden bir ricam var, içine konulacak kitaplar konusunda da yardımcı olun, buraya ayıracağınız bütçeye kitapları da ekleyin. Yayınevlerine gönderilen talepleri de yayınevlerinin karşılamaları imkânsız. Çünkü orası bir ticarethane.
Kitap bağışlayanlar olursa bazı kargo şirketleri onu yerine ulaştırma işini üstleniyorlar. Ancak, her zaman söylediğim gibi mahalle kitaplıkları açılmadıkça, eve kitap götürebilme sistemi tam işlemedikçe kütüphane ile okur arasında bir bağ kurmak mümkün değil.
Bir öneride bulunmuştum, her yerde büyük siteler yapılıyor, bu sitelere inşaat izni verilirken, bir kütüphane binasının yapılmasını da şart koşsunlar.
Hatta temel kitapları o inşaatın müteahhidi sağlasın! O zaman sözünü ettikleri rezidanslar gerçek bir “yaşam merkezi” olacaktır!

* * *

Haberin Devamı

KAFALARI karıştıran diğer hususu ne yapacağız?
100 Temel Eser dizisindeki kitapları kütüphaneden alabilirsiniz. Ama gelin görün ki, onların birçoğunun metinlerinde sessiz sedasız değişiklikler yapıldı. Bazı cümleler atıldı, bazı dizeler metinden çıkarıldı.
Bir öğrenci kütüphaneden aldığı kitabın üzerinde düzeltme yaparak mı okuyacak? Yoksa yasakları okumuş olur.
Yıllar önce çıkmış kitapları, klasikleri böyle sansürlemek gerçekten garip.
Örnekleri anımsatalım mı?
Yunus Emre, Kaygusuz Abdal, Steinbeck, Vasconcelos, Edip Cansever, Cahit Külebi.
Nedense önlemlerimiz devekuşu zihniyetinin tipik bir örneği.
Çocuk bu yasaklanan bölümleri, evdeki kitaplıkta, kütüphanede okuyacaktır. Yazarın özgürlüğüne müdahale daha küçük yaşlarda çocuğun demokrasiye karşı güvenini sarsacaktır. Yasak kitaplar sözünün de artık kütüphanelerden kalkmasını, bu kavramın tarihe gömülmesini diliyorum. Üniversite kütüphanelerinin 24 saat açık kalmasını gerçekleştirmek için, personel sayısının artırılması gerektiğini söylüyor kütüphaneciler.
Başka bir üzüntüme gelince... İstanbul, kültür başkenti oldu ama yeni bir kütüphane yapılmadı. Eski kütüphaneler de yenilenmedi. Mimarlık dergilerinde mimarlık ödülleri alan yeni kütüphaneleri üzüntüyle okuyorum.

Haberin Devamı

* * *
  
BENİ yetiştiren, donanım sahibi olmamı sağlayan bütün kütüphaneci dostlarıma sorunsuz bir meslek yaşamı dilerim.

Yazarın Tüm Yazıları