PaylaÅŸ
MKM’de yapılan Cumhuriyet Gazetesi’nin düzenlediği Yunus Nadi Ödülleri törenine katıldım.
Elbette yıllardır törenlerde görmeye alıştığım sevgili dostum İlhan Selçuk’un yokluğunun beni ne kadar hüzünlendirdiğini anlatamam.
Dilerim kısa zamanda sağlığına kavuşur.
7 Mayıs Cumhuriyet’in kuruluş yıldönümüdür.
Eskiden CaÄŸaloÄŸlu’ndaki binada yapılır, bahçede sofralar kurulurdu. Geleneksel bir kutlama töreniydi.Â
Cumhuriyet’e uzun yayın yılları diliyorum.
Oradan da Andante müzik dergisinin düzenlediği Rahmi M. Koç Müzesi’ndeki ödül törenine yetiştim.
Ödül törenlerinin bir başka güzelliği, çekiciliği, nicedir göremediğiniz, konuşamadığınız dostlarla özlem gidermenizdir. Ödül almanın ve vermenin insanı sevindiren özelliğini hepiniz bilirsiniz. Hele ki ödülü almışsanız veya vermişseniz, bunun sevincini yıllarca biyografinizde taşımışsınızdır.
Yıllar önce gazetelerin sosyete sayfalarında, magazin dergilerinde şöyle yazılara rastlardık.
O köşeyi yazan ya da sayfayı hazırlayan, davetten davete koşmanın zorluklarından(!) söz eder, yetişemediği için üzüntüsünü(!) bizimle paylaşırdı.
Åžimdi ben sevicimi belirtiyorum.
Konserler, açılışlar, sergiler, festivaller... Ajandamız yüklü...
İşin hoş yanı, bütün açılışlar, ödül törenleri, festivallerin programlarında değişik müzik türlerindeki konserler dolu.
Benim gittiğim Yunus Nadi Ödülleri töreninde de salon doluydu, Andante Ödülleri’nde de müze salonunda birçok kişi ödül törenini, konserleri ayakta dinledi.
İSTANBUL Kültür Başkenti unvanını ancak böyle hak eder.
Bu yoÄŸun ritimle.
Elbette hâlâ bir konser salonu, opera binasının yokluğunu hissediyoruz.
AKM, bürokrasinin engeline takılıp kaldı.
Resim ve Heykel Müzesi’ne donanımlı bir bina yapılamadı.
Başkent unvanını taşıdığı yıl, övüneceğimiz bir kütüphane de yapamadık.
Ne yazık ki günübirlik olaylarla, etkinliklerle sevinmeyi öğrendik.
Gene de önümüzdeki hafta başından itibaren, önemli bir festival başlıyor.
İKSV’nin gerçekleştirdiği Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali, pazartesi akşamı (10 Mayıs 2010) Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı’nın açılış konuşmasıyla başlayacak.
Festivalde, Türkiye’nin ve dünyanın önemli tiyatro grupları, tiyatrocularını birbirinden seçkin oyunlarda seyredeceğiz.
Salı akşamı ise Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu’nda Uluslararası İstanbul Şiir Festivali törenle başlıyor.
24 yabancı, 24 yerli şair, şiir üzerine konuşacaklar, birbirlerinin şiirini tanıyacaklar, okurlarıyla buluşup şiir dinletileri sunacaklar.
Bir hafta boyunca İstanbul’da şiir konuşulacak, İstanbul dünya şiirinin de başkenti olacak.
SOLUK soluğa edebiyatı, sanatı, tiyatroyu tüm coşkusuyla yaşayacağız.
PaylaÅŸ