Paylaş
EDEBİYAT tarihçisi, denemeci, eleştirmen, romancı, şair Cevdet Kudret'in anısına düzenlenen Cevdet Kudret Ödülü bu yıl öyküye verildi. Her yıl türü değişen bir ödüldür.
İki genç öykücü kazandı.
'Sandık Lekesi' ile Sema Kaygusuz, 'Odalarda Annem Yok' ile de Zehra Tırıl.
İki kitap üzerine bilgi almak, onları tanımak isteyenler, geçen hafta cumartesi ekindeki kitap yazımı okuyabilirler.
Ödül töreni dün akşam saat 18.00'de İstiklál Caddesi'ndeki Cumhuriyet Kitap Kulübü'nde yapıldı.
Konuşanları, konuşulanları yazmadan önce, Türkiye'de yazarın durumuna şöyle bir bakalım.
Zaten herkes şöööyle bir bakıyor.
Zehra Tırıl, Uşak'ta yaşıyor ve çalışıyor. Çalışma şartları ve ekonomik durumu yüzünden İstanbul'a gelemedi. Ödülün tadını çıkaramadı.
On yıldır İstanbul'a gelmemiş, ödül almak için bile bu şehre ulaşamıyor.
Telefonla konuştuğumda, bu eksikliğinden duyduğu üzüntüyü söylemese de cümle aralarında hissettim. Onu seçenlerle konuşmak istediğini, gerekçelerini öğrenerek, bundan sonraki çalışmalarında yararalanacağı yargıları duymadı, duyamadı. Kayseri'de oturan ailesini de, denizi de görebilmek için resmi iznini bekliyor.
Oysa Uşak'ta yaşayan bir yazarın ilk kitabıyla ödül alması, bunun sevincini İstanbul'da ustalarla, jüri üyeleriyle bölüşmesi, mutluluk hanesine kaydedilecek anılardandı.
O geceyi güzel bir öyküye dönüştürebilirdi.
Olsun, benim gibi okurları onu kitaplarıyla tanıyacaklar, Anadolu'dan seslenişine kulak verecekler.
Cevdet Kudret üzerine Alpay Kabacalı, Konur Ertop, Adnan Binyazar, Nursel Duruel, İnci Aral konuşmuşlar.
Okul kitapları yasaklanan, Abdurrahman Nisari takma adıyla yazdığı kitapları okutulmayan ünlü edebiyat tarihçimiz.
Cevdet Kudret olduğunu bilmedikleri sürece, bütün öğretmenlerin tavsiye ettikleri, çocuklarda edebiyat zevki uyandıran kitap. İçeriğinden değil yazarın adı yüzünden yok sayanlar bugün utanıyorlar mı acaba?
* * *
SEMA KAYGUSUZ'un ödül töreninde yaptığı konuşmadan bir bölümü buraya alacağım:
‘‘İki yıl önce Cevdet Kudret'in Bir Bakıma adlı kitabını okumuştum ve orada Umman Nene'nin Mektupları diye bir makale vardı. O makalede Cevdet Kudret, Umman Nene diye birinden söz eder. Acıpayam köyünden hiç çıkmamış, okuma yazması olmayan ihtiyar bir kadındır Umman Nene. Askerdeki torununa köyün öğretmeni aracılığıyla mektuplar yazdırır. Bu mektuplarda Umman Nene'nin olağan üstü dili, hümanist kişiliğine uygun büyük bir sosyal adalet duygusu ve çok büyük bir ifade gücü vardır. Cevdet Kudret, Umman Nene'den çok büyük bir yazar diye söz eder. Ben o makaleyi okuduktan sonra o güne kadar hayatımın en büyük sorusunun cevabını almıştım. Hangisi sorusunun. Yazar mı? Yazı mı? Hangisi daha değerli daha anlamlıdır? O yüzden bu ödülü almak benim için çok önemliydi. Çünkü Cevdet Kudret'e borcum vardı.’’
* * *
ÖDÜL alan bir yazarın adına ödül düzenlenen ustaya borcunu ödemesi beni her zaman duygulandırır.
Paylaş