Paylaş
Nurettin Topçu gibi insanların serüvenleri, hayat hikâyeleri, Türkiye’nin tarihiyle örtüşür. Şu tanıtıcı cümleleri okuyun: “Bir ilim adamını, bir yazarı, bir sanatçıyı görsel malzeme üzerinden, ondan geride kalan fotoğraf, kartpostal, çizim, not, mektup, kartvizit, müsvedde, imzalı kitap, resmi ve hususi evrak, kapak eskizi gibi malzemeyi merkeze alarak anlatmak ne kadar doğru, yerinde ve yeterli bir hareket olur? Bu kitapta muallim, fikir adamı ve ahlâk filozofu Nurettin Topçu için böyle bir deneme yapılmaktadır.” Ben bu denemenin çok başarılı olduğunu belirtirim. Bu tür kitaplarda önce kronolojinin okunmasını salık veririm.
İlkeli hayatlar örnek alınmalıdır; küçük, gündelik çıkarların esintisi ile değil, ikbal vaatlerinin fırtınasıyla bile eğilmeyen insanlar, yarının kuşaklarına ilham kaynağı olmalıdırlar.
Nurettin Topçu, bugün de okunan biridir. Ama hatırlatmaya ihtiyaç duyulması da olağan karşılanmalıdır. Nasıl okuduğunu, ailesine nasıl yardımcı olduğunu, dünya görüşüne, donanımına aykırı gelen önerileri nasıl kale almadığını görünce, özellikle bir genç olarak kendinize çekidüzen vereceksiniz. Kitaptaki önemli bölümlerden alıntılar yapacağım:
Topçu, Sorbonne’a giderek ‘Conformisme et Revolte’ başlığıyla basılan ve bir ahlak problemi olarak itaat/bağlanma/uysallık-isyan, sosyalizm bireycilik-anarşizm-ferdiyetçilik meselelerini tartışan doktora tezini savunur ve üstün başarıyla verir. Tez savunmasını izleyenler arasında Adnan ve Halide Edip Adıvar da bulunmuştur (Halide Hanım’ın savunma sonunda ağladığı rivayeti de vardır). Sadece fotoğraflara eşlik eden notlardan, açıklamalardan oluşmuyor çalışma, kitaplarından seçmelerle de albüm bütünleşiyor. ‘İsyan Ahlâkı’ yazısını okuyun.
Ömrünün sonuna kadar sürecek muallimlik günleri böylece başlamış olur. Ciddiyetle, zevkle ve heyecanlı.
Galatasaray Lisesi’nde müdürün bazı öğrenciler için istediği iltiması reddeder, İzmir’e tayini çıkar.
Felsefeci Hüseyin Batuhan, hocası Nurettin Topçu’nun etkisiyle, felsefe öğrenimini seçer.
Gene edebiyatçı/felsefeci Afşar Timuçin’i de felsefe okumaya yönlendiren Nurettin Topçu’dur: “Ben felsefeye ön hazırlığımı, İstanbul Erkek Lisesi’ndeki öğrencilik yıllarımda yaptım diyebilirim. Son sınıfta Nurettin Topçu’yla karşılaştık. Onun felsefe dersleri tam bir felsefe şöleniydi.”
‘Üniversite ile Kan Uyuşmazlığı’ başlıklı bölüm de okunmaya değer.
Kitabından alınan ‘Kıymetli Gençler’, sanırım, okuyan gençleri kendi kişilikleri, tercihleri üzerine yeniden düşündürecektir.
‘Hareket Dergisi’ni ve savunduklarını bilmeden Nurettin Topçu’yu değerlendirmek eksik kalır.
* ‘Sohbet Halkaları Yahut Yarınki Türkiye’nin İnşası’ bölümü de onun yaptıkları konusunda ipuçları vermekte; toplantı, anma günlerinin tertip edilmesindeki rolünü de bilmek gerekir.
İsmail Kara’nın kitabı, önemli bir düşünce insanının yaşamımızdaki yerini, Türkiye’de büyük değer taşıyan, birçok kuşağı yönlendiren fikirlerini, yönlendirici tespitlerini görsel malzeme çağrışımlarıyla bize iletiyor.
Türk düşüncesini, bu dünyadaki aşamaları öğrenmek için bu kitabı kütüphanenizde bulundurmalısınız.
İsmail Kara Dergâh Yayınları 272 sayfa 60 TL
Paylaş