Bu gazeteci arkadaşların içinde edebiyatçı kimlerdi diye sorabilirsiniz, sormalısınız da.
Ben, Feridun Andaç, Metin Celál. Onlar da edebiyatçı olarak davetli değillerdi.
Feridun Andaç, Dünya yayınlarını temsil ediyordu, Metin Celál de Türkiye Yayıncılar Birliği Genel Sekreteri olarak çağrılmıştı.
Doğrusu gözüm edebiyatçıları, edebiyat eleştirmenlerini, Orhan Pamuk için kitap hazırlayanları aradı. Nüket Esen, Yıldız Ecevit neredeydiler?
Orhan Pamuk’un Orhan Pamuk olarak algılanmasını sağlayan bu adlar gazetecilerden daha çok, bu ödül törenine çağrılmayı hak edenlerdendi.
Orhan Pamuk, Nobel’i kazandığında CNN Türk’teki programıma çıkıp onu öven Adalet Ağaoğlu çağrılsaydı ödül sevincim o zaman yerini bulurdu.
* * *
NOBEL’in bir sektör olduğunu anlamamız için mutlaka Stockholm’deki Nobelli günleri görmeniz, gözlemlemeniz şart.
Grand Hotel’de bir Nobel Masası kurulmuş, davetiyelerimiz ve gerekli bilgi oradan verildi.
Otelin önünde Orhan Pamuk’u gezdirdikleri limuzin duruyordu. Kraliçe caddesinden geçerken büyük bir kitapçının vitrininde Orhan Pamuk’un büyük fotoğrafının altında kitapları sergilenmişti.
Noel armağanı tavsiyeleri arasında onun da adı geçiyormuş.
Orhan Pamuk, İsveççe kitaplarını yayımlayan Norstead Yayınevi’nde sabah yaptığı basın toplantısında siyasi soruları yanıtlamamış.
Pamuk özellikle her şeyi artık edebiyat sınırlarının içine çekmeye karar vermiş.
Alman Yayıncılar Birliği’nin Frankfurt’ta verdiği Özgürlük Ödülü ödül töreninde yaptığı konuşmada da edebiyat sınırları içinde kalmaya çok dikkat etmişti.
* * *
BUGÜN Türk Büyükelçiliği’nde bir yemek var.
Öğleden sonra Orhan Pamuk’un Nobel konuşmasını dinleyeceğiz.