Paylaş
Bu sempozyumların kitaplaşması ise tanınma yaygınlığını arttırıyor.
MSGSÜ’de (Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) düzenlenen Neşet Günal Sempozyumu’ndaki konuşmalar kitap halinde yayımlandı.
Kitabın editörlüğünü Aydın Ayan üstlenmiş.
Sempozyum dönemin rektörü Yalçın Karayağız tarafından yapılmıştı.
O sempozyuma ben de katılmıştım. Neşet Günal’ı tanıdım, konuştum, resimleri benim için Anadolu coğrafyasının, insanının, köylüsünün belleğimde kalan ürünleridir. Onları, yaşadıklarını, çilelerini o yüzlerden okursunuz.
Bir ressam, yaşadığı ülkenin insanlarını böylesine bir ustalıkla tuvaline yansıtıyorsa ustalığı tartışılmaz.
İlk oturumda onun belgeselini çeken Sami Şekeroğlu’nun konuşmasını dinledik.
Birinci ‘Toprak Adamları,’ ikincisi de ‘Neşet Günal Belgeseli’ydi.
Sempozyuma katılanlar:
- Yalçın Karayağız,
- Sami Şekeroğlu,
- Zeynep İnankur,
- Turgay Gönenç,
- Doğan Hızlan,
- Kemal İskender,
- Kıymet Giray,
- Mehmet Ergüven,
- Burcu Pelvanoğlu,
- Zuhal Arda,
- Mahmut Özgener,
- Devrim Erbil,
- Hüsnü Koldaş,
- Nedret Sekban,
- Aydın Ayan,
- Resul Aytemur,
- Mevlüt Akyıldız,
- Feyyaz Yaman,
- Ahmet Umur Deniz,
- Alev İdrisoğlu.
*
ÜÇ bölümden oluşan oturumdan notlar:
m Turgay Gönenç:
“Neşet Günal bir arz-ı hal üslubuyla düzenliyor yüzleri
Yakarmadan ve bir şeyleri suçlar gibi bakıyorlar insanlara
Anlamışlar sanki bizim anlamak istemediklerimizi
Ve gözleriyle evleri arasında uzanan toprakta”.
- Doğan Hızlan:
“Ben ne görürsem daima edebiyatla ilişkilendiririm. Bu bir alışkanlık. Neşet Günal’ın ‘Toprak Adamları’nı ilk gördüğümde bütün köy romanlarını, bütün bir köy edebiyatını düşündüm. Özellikle yalınayak o tiplerin bir araya geldiği ortam ve kompozisyonlar gerçekten de uzun uzun yazılmış romanların bir özeti gibi geldi. Şimdi Neşet Günal’ın resimlerine baktığımızda bugünkü mültecilerden, Anadolu’dan hâlâ göç edenlere kadar herkesi görüyorsunuz. Ben edebiyatta da bunu arıyorum.”
- Kemal İskender:
“Sovyet realizmi anlatımcıdır. Neşet Bey de anlatımcıdır. Ama slogancı değildir. Bu yüzden tasviri değil, temsili önceler. Gerçi tasvirle temsilin arasını nasıl bulacaksınız. Yani tasvir olmadan temsil nasıl olur diyeceksiniz. Hatta tabiat ve insan gerçeğinin biçimlendirdiği sorun, bunalım, gerilim, umutsuzluk, baskı, korku ve sefaleti temsil eder Toprak Adamları sonuçta. Temsiliyet açısından anlamı budur.”
- Kıymet Giray:
“Neşet Günal, sanat tarihimizde Toprak Adamlar resimleriyle özgün bir yere sahiptir. Bu tümce, Neşet Günal’ı tanımlar, hemen hemen sanatımızın tarihini ele alan ya da Günal’ın yaşamını, sanatını konu edinen bütün kaynaklarda yer alır ve doğrudan doğruya onu temsil eder.”
- Mehmet Ergüven:
“Neşet Günal’ın resim serüveni, ödün vermeden toplumla uyum içinde yaşamaya ahdetmiş birinin görkemli öyküsüdür. Buna göre anıtsal kimliği, bu uğurda taşlaşmayı göze almış bir kararlılığın sonucu olması bizi şaşırtmaz. Resim, öznel duyarlığın ötesinde, daha farklı erdemlerden beslenmesi gereken bir şeydir burada.”
- Burcu Pelvanoğlu:
“Neşet Günal, 1950’li yılların sonlarında, tüm sanat yaşamı boyunca kullanacağı temaları belirleyecek ve Anadolu insanı, onun resimlerinin vazgeçilmezi olacaktır.”
- Mahmut Özgener:
“Neşet Günal geçmişi anımsamak ya da gerçeği görünür kılmakla kalmıyor, sorgulayan bir resim gerçeğine, resim diline ağırlık veriyor. Bir bakıma usta bir romancı, usta bir sinemacının yaptıklarının bileşimini kendine özgü resim dilinde gerçekleştiriyor.”
*
İYİ bir Türk ressamını sempozyum kitabını okuyarak tanıyın.
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Yayınları
Paylaş