MODERN TÜRKİYE'DE SİYASİ DÜŞÜNCE'nin birinci cildi yayımlandı. Tamamı dokuz cilt olacak.
İlk ciltte; Cumhuriyet'e Devreden Düşünce Mirası-Tanzimat ve Meşrutiyet'in Birikimi bölümünde incelemeler ve o hareketin önemli adları üzerine makaleler yer alıyor.
Değişik bilim adamlarının, uzmanların yazılarını okuyunca, Osmanlı'dan bugüne gelen siyasi hareketlerin, çekirdeklerin, bugünkü uzantılarını yorumlamamızda, anlamamızda yararlı olacak bir toplam.
Şimdiki partilerin konumunu, bunların fikir hareketleriyle bağlantısını ya da bağlantısızlığını, siyaset dünyasının yeni adlarını bu kitaptaki yazıları okuyunca daha iyi algılayabileceksiniz.
Kısacası güncel adlardan yola çıkarak örneklersek, Recep Tayyip Erdoğan'ı da, Kemal Derviş'i de tanıyabileceksiniz.
Köklerden nasıl sürgün verdikleri konusunda, uzmanlar size bilimin her konuyu açan anahtarını veriyor.
Dizinin Genel Yayın Yönetmeni Murat Belge.
Osmanlı düşüncesinde Büyük İskender'in bile azımsanamayacak önemi vardır.
Cemal Kafadar'ın Osmanlı Siyasal Düşüncesinin Kaynakları Üzerine Gözlemler adlı incelemesinde buna değiniliyor:
‘‘Birkaç kuşak öncesi Osmanlı-Türk düşüncesinde Büyük İskender'in tartışılmaz bir yeri olduğunu bilmek, bugün şaşırtıcı gelebilir. Oysa, elimizdeki en eski Osmanlı tarihi, Ahmed*ı'nin (1334-1413) kaleme aldığı ve Büyük İskender'in (daha doğrusu, Makedon kralı Büyük İskender'in yaşam öyküsünü çağrıştıran öğeler ile iç içe geçmiş bir çok menkıbenin kahramanı bir İskender'in) efsaneleşmiş öyküsünü anlattığı İskendernáme adlı eserine eklediği kısa bir sonsözden ibarettir. O ünlü fatihin gerçek ya da muhayyel maceralarını okumak ve anlatmak, tarih ve siyaset kitaplarında, şiirlerde, yeri geldiğinde anmak, Osmanlı kültür dünyasında sıradan şeylerdi.’’
FEMİNİZM OSMANLI'YA 20 YIL GECİKMEYLE GELDİ
Osmanlı Müslümanlarında Feminizm'de Nicole A.N.K.Van Os, Feminizmin bilinen anlamda olmamakla birlikte Osmanlı'da eşitlik kavramıyla buna gönderme yapıldığını belirtiyor:
''İslámiyette Feminizm yahut Álem-i Nisvan'da Musavat-ı Tamme 1326, yani 1910 yılında çıkan Osmanlıca bir kitabın adıdır. Kitabın adında feminizm sözünün anlamı olarak musavatı tamme, yani tam eşitlik verilmiştir. Oysa kitabın içeriğine bakıldığı zaman, beklendiği gibi erkek ve kadın arasında tam eşitlik söz konusu olmayıp feminizm'e aslında başka bir anlam verildiği görülür.''
Feminizm kelimesinin ilk kez 1890 yılında Fransa'da kullanıldığını düşünürseniz, arada bir yirmi yıllık gecikme olduğunu farkedersiniz.
VATANDAŞ
2. MEŞRUTİYET'İN İCADI
Füsun Üstel'in II.Meşrutiyet ve Vatandaşın 'İcad'ı incelemesinde tebaadan vatandaşa geçiş süreci siyaset tarihi masasına yatırılmaktadır:
''II. Meşrutiyet'in öngördüğü siyasal modernleşme, cemaatten topluma, mekanik dayanışmadan organik dayanışmaya geçişle tarifini bulan yeni bir siyasal-kamusal alan anlayışını ve onun aktörü olacak 'vatandaş'ı gerektirir.''
İncelemelerin içinde, nirengi noktaları adlar üzerine ayrı ayrı incelemeler de konulmuş: Mithat Paşa, Abdullah Cevdet, Ahmet Mithat Efendi, Prens Sabahaddin, Ahmet Rıza, Ömer Seyfettin, Ahmet Ağaoğlu, Tevfik Fikret, Namık Kemal, Hüseyin Hilmi, Parvus Efendi, Ziya Gökalp bu adlardan bir bölümü.
Modern Türkiye'de Siyasal Düşünce'den bazı bölümlerden çarpıcı satırları almamdaki neden, kitabın niteliği, içeriği üzerine, benim değerlendirmemden çok,doğrudan metinlerle sizi karşı karşıya bırakmaktı.
Bir kişinin yazdığı kitaplardan çok, değişik adların aynı döneme farklı uzmanlık yaklaşımlarını tercih ederim.
Çünkü belli bir kişinin eşliğinde bir düşünceyi, bir dönemi öğrenmektense bu tür bir çalışma insana eleştirel ve mukayeseli bir tavrı da kazandırıyor.
Dokuz cilt tamamlandığında, kitaplığınız gerçekten önemli, güvenilir, şimdiye kadar tekrarlananlardan farklı bir başvuru kaynağı kazanacak.
Bu tür çalışmalar bizim bugünü daha iyi anlamamızı sağladığı gibi, bilgisizlik gediklerini de dolduruyor
Bilginizi yenilemek, tazelemek, öğrenmek için bu kitabın adını mutlaka almanız gereken kitaplar listesine koyun.