Paylaş
Ana bölümleri sıralayınca Alfa Yayınları’ndan çıkan ‘Klasik Müzik’ kitabının kapsamının genişliğini fark edeceksiniz: Erken Müzik (1000-1400), Rönesans (1400-1600), Barok (1600-1750), Klasik (1750-1820), Romantik (1810-1920), Milliyetçilik (1830-1920), Modern (1900-1950), Çağdaş...
Kitabın editörü sahnede gördüklerimizin gerçek hayatın bir yansıması olduğunu yazdıktan sonra bakın ne diyor: “Klasik müziğin özünde de tüm müziklerde olduğu gibi tutku vardır. Geçmişin önemli eserlerinin yüzyıllardır varlığını koruması, çağdaş bestecilerin bunların güzelliğiyle boy ölçüşebilecek eserler üretmeye çalışması, milyonlarca kişinin bu eserleri bugün de çalıp dinlemeyi sevmesi ve kendinden geçmesi bu nedenledir.”
Sayfa düzeni birçok bilgiyi özet halinde öğrenmenizi sağlıyor. Müziğin tarihini, o tarihi yaratanları, öncüleri, en önemli eserleri o sayfada yer alıyor. Elbet biyografilerini de okuyabilirsiniz.
Teknik deyimler de kısa notlarla açıklanıyor.
‘Müzik, güldüren
bir bilimdir’
Müzik hakkındaki özlü sözler müziği sevmeniz, dinlemeniz, hayatınızın her anında sizin yanınızda olmasını sağlar: “Müzik güldüren, şarkı söyleten ve dans ettiren bir bilimdir.”
Sayfa düzeninin bir başka özelliği, yukarıda o bestecilerin müziğe getirdikleri yenilik ve yenilikçi eserin adı var. Böylece bilginin ardından eseri de dinleyebilirsiniz.
· Sayfa başında ne deniyor: “Bahar gelir bütün neşesiyle.”
Vivaldi’nin ‘Dört Mevsim’ini dinlemenin zamanıdır.
· J. Sebastian Bach’ı dinlerken bu hissi de unutmayın: “Müziğin son ve nihai amacı Tanrı’nın ihtişamını yansıtmaktan başka bir şey olmamalıdır.”
Bach kimmiş? “Bach en harika yıldızları bulan bir gökbilimci gibidir.”
· Mozart’ın gözlemi: “Operadan yeni geldim; salon her zamanki gibi tıklım tıklımdı... Operanın halkın gözündeki değerinin artmaya devam ettiği rahatça görülebiliyor.”
· Beethoven’den bir yaşam gizi: “Yalnızca notalarımla yaşıyorum.”
· Rossini’nin neşesi bu sözlerde yansıyor: “Bana bir çamaşır listesi verin, onu bile besteleyebilirim.”
· Weber’e göre, “Müzik aşkın ta kendisidir”.
İlgi çekici bölümlerden biri de bestecilerin birbiri hakkında söyledikleridir, Schumann Beethoven’i övüyor, Wagner Berlioz’u.
· Çaykovski’nin ‘Fındıkkıran’ı için ‘Sahnede Dans Eden Notalar’ tasviri yapılmış.
· Gershwin’in ‘Mavi Rapsodi’sini dinlerken bu söz de kulaklarınızda çınlayabilir: “Hayat tıpkı caz gibidir... Doğaçlama yapıldığında daha iyidir.”
· Ravel’e hak vereniniz çıkacaktır: “Sadece ve sadece müziğe âşık oldum.”
· John Cage’e katılanınız çok olacaktır: “İnsanların yeni fikirler karşısında neden dehşete kapıldığını anlayamıyorum; bana kalırsa eski fikirler dehşet verici.”
Bir dinleyicinin bütün beklentilerini karşılayacak bir kitap.
Öğretici, neşeli ve dinlemeye sürükleyici.
Paylaş