Müzik hayatı/hayatları güzelleştirir

EDİRNEKAPI’da biraz yokuş yukarı çıkarsanız, yavaş yavaş yükselen müziği duyarsınız.

Haberin Devamı

Adeta Sirenlerin çağrısını andırır. Kariye Müzesi’nin biraz ilerisinde karşılıklı iki bina Barış İçin Müzik Vakfı’nın çalışma ve yönetim yerleridir. Kapıdan girer girmez örnek bir eğitim kurumuna girdiğinizi anlarsınız.
Vakıf, Mimar Mehmet Selim Baki tarafından 2005 yılında kuruldu, Yeliz Baki ile birlikte bu kurumun çalışmalarını sürdürüyorlar, destek oluyorlar.
Müzik hayatı/hayatları güzelleştirirBarış İçin Müzik çalışmalarının ilk uygulaması İstanbul Edirnekapı’daki Ulubatlı Hasan İlköğretim Okulu’nda haftada beş gün, 6-14 yaş aralığındaki çocuklara ders saatleri dışında verilen solfej ve akordeon dersleriyle başladı. Bölgede yaşayan çocukların yaşadığı ekonomik ve sosyal imkânsızlıklar çalışmanın burada başlamasında ve sonrasında bölgenin pilot bölge olarak seçilmesinde en önemli neden oldu. Boş sınıflarda yirmi öğrenciyle başlayan müzik eğitimi, kullanılmayan bir kömürlüğün renkli ve çekici bir atölyeye dönüştürülmesiyle daha etkin hale gelmiş durumda...
Çocuklar okuldan çıkar çıkmaz buraya geliyor, yemeklerini yiyorlar, sonra da çalışmaya başlıyorlar.
İçeri girdiğimde, her odada bir çalışma yapıldığını gördüm, kimileri piyano eşliğinde şarkı söylüyorlardı, kimileri bir odada madeni nefesli sazları çalıyordu, diğer bir odada orkestra provası yapılıyordu.
El Sistema’dan yetişen Guatemalalı şef Bruno Campo orkestrayı yönetiyordu.
Okuldan sonra vakfa gelen çocuklara iki sevimli hanım hem yemek yapıyor hem çay, kahve ikram ediyorlar. Ben de ziyaretimde, onların yaptığı keki yedim, çayımı içtim. O hanımların çocukları da burada enstrüman öğreniyorlar.
Böyle bir mekânda mutluluğu tadıyorsunuz. Müziğin mutlu eden yönünü, gücünü gördükçe siz de mutlu oluyorsunuz. Müziğin insanları nasıl değiştirdiğini öğrenmek için oradaki çocukların yaşamlarından kesitleri dinlemelisiniz. İnsanların müzikle nasıl iyi olduklarını, nasıl birbirleriyle yakınlaştıklarını gördüm.
Barış İçin Müzik’te çalan çocukları ilk kez 2011’de Galata Kulesi’nin önünde düzenlenen konserlerinde dinledim. Orada Gustavo Dudamel, Simon Bolivar Gençlik Orkestrası’nı yönetmişti, onunla kısa bir konuşma da yapmıştım.
Gustavo Dudamel’in yaşamı El Sistema içindeki birçok kişiye örnek niteliği taşır.

***

Barış İçin Müzik Vakfı’nın hedefi neydi?
Temel amacı mümkün olduğu kadar fazla çocuğa karşılıksız müzik eğitimi olanağı sağlamak ve barışın sesini müzikle duyurmak olan Barış İçin Müzik Vakfı, Edirnekapı’da bugüne kadar imkânları sınırlı binlerce çocuğa ortak sosyal ve kültürel yaşam alanları oluşturarak, sanata katılım hakkı önündeki engelleri kaldırmayı hedefledi. Kurulduğu semtin sosyal dokusuyla bütünleşmiş, çocukların ve ailelerin aktif katılımıyla bir dayanışma ve paylaşım merkezi oldu. Adını barışın zorunluluğu ve müziğin gücüne olan inançtan alan Barış İçin Müzik Vakfı’nın ilkeleri, ülkemizin de imzalayarak taraf olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin “her çocuğun sanatsal yaşama katılma hakkı” ilkesi ile örtüşüyor.
Barış İçin Müzik Vakfı tüm çalışmalarının bir hediyesi olarak 2009 yılında “Urban Age” ödülüne layık görüldü.

***

BUGÜN bu çocukları mutlaka dinlemelisiniz.


Yazarın Tüm Yazıları