Paylaş
Gramophone(*) müzik dergisinin kapağında onunu fotoğrafı var, kapak yazısı şöyle:
Beyond ‘Dudemania’-Gustavo Dudamel.
Genç müzikçilerden oluşan orkestra, 1975’ten beri uygulanan El Sistema projesi sayesinde kurulmuş. Gençleri müzikle kucaklayan, yoksulluğun ve suçun dünyasından uzaklaştırarak, onları bireyler haline getiren El Sistema, bugün 280 müzik merkezinde 15 bin eğitmeni ile 350.000 gence ulaşan, bünyesinde 150’yi aşkın gençlik, 70 çocuk ve 30 senfoni orkestrası barındıran geniş çaplı bir sosyal sistem.
Her projenin ardında bir fikir babası vardır, bunun da ardında Jose Antonio Abreu var, bence o bir düşünür, felsefesi olan biri.
* * *
DUDAMEL, dergideki söyleşisinde, çaldığı, CD doldurduğu müzikçiler hakkında bilgi veriyor, onları nasıl yorumladığını anlatıyor.
Şeflik ünü, 2004 yılında Almanya’nın Bamberg kentinde düzenlenen Gustav Mahler Şeflik Yarışması’nda birincilik ödülünü kazandıktan sonra yükseliyor.
26 yaşında Venezuela’dan İsveç’e geliyor, Gothenburg Senfoni Orkestrası’nın şefi oluyor.
Durumunu şöyle özetliyor: “Latin ruhundan uzak bir kültür” içinde yaşadığını söylüyor.
Adı geçen orkestrada olan biri, 36 yıllık meslek yaşamımda tanıdığım en iyi yönetmen, diyor.
Piyanist Gabriela Montero, onun enerjisini övüyor.
Müzik zevkinin de eklektik özelliğinden söz ediyor ve “Onun iPod’unda, Kübalı şarkıcı Compay Segundo’dan salsa’ya, Mahler’e, Brahms’a, Wagner’e kadar birçok parça vardır” açıklamasında bulunuyor.
Dudamel, 2018-2019 sezonuna kadar Los Angeles Filarmoni Orkestrası’nı yönetecek.
Çocukların müzik çalan, söyleyen düzeye gelmesinin serüvenini, Dokunmak ve Mücadele Etmek başlıklı belgeselden seyrettim.
Onun çocukları nasıl yönlendirdiğini, yönettiğini gördüm.
Büyüleyici bir yaklaşımdı.
O orkestrayı ve çocukların kendini orkestraya adamalarını bütün dünya ayakta alkışlıyor. Alkışlayanlar arasında, Placido Domingo gibi büyük sesler, Claudio Abbado, Simon Rattle gibi büyük şefler de var.
* * *
BİR haftadır Gustavo Dudamel’in yönettiği Venezuela Simon Bolivar Senfoni Orkestrası’nın CD’lerini dinliyorum.
Çaykovski’yi, Mahler’i çok beğendim.
- Beyond “Dudemania”, The Music comes first, s. 34, Gramophone, August 2011.
Paylaş