Paylaş
Adı; Warhol’dan Hirst’e Dünya Sanatının Modern ve Çağdaş Ustaları.
Kimler var bu özlü sergide?
Arman, Alighiero e Boetti, Lucio Fontana, Keith Haring, Damien Hirst, Robert Indiana, Anish Kapoor, Lee Hyo Jae, Roberto Matta, A.R. Penck, Gerhard Richter, Mimmo Rotella, Victor Vasarely, Tom Wesselmann, Andy Warhol.
Arman’ın gitarları, bir müzik aletinin bende uyandırdığı duygular açısından elbette öne geçiyor.
Gitarlar ve Fırçalar’ı, Gitarları.
Boetti’nin işlemelerinin önünde uzun süre kalabilirsiniz, çünkü şifreyi çözüp mesajı ancak öyle anlayabilirsiniz.
Sanatçının sanatçıyı etkilemisinin örnekleriyle doludur dünya sanat tarihi. Calder da öyle.
1930 sonbaharında Mondrian’ın atölyesini ziyaretten sonra şöyle der:
“Bu tek ziyaret büyük bir sarsıntı yarattı bende -her şeyi başlatan da o sarsıntıydı. Artık otuz iki yaşında, soyutta resim yapmak ve çalışmak istiyordum.”
Haring’in gözde hayvanı yılan. Yılan ve Piramid’i çok sevdim.
Hirst’ün kelebekleri, yaşamla ölüm arasındaki ürpertici köprüyü anımsatıyor.
Bir kalbin içindeki gerçek kelebekler, pembe bir zemin, kendi yaptığı bir çerçeve.
* * *
HOCKNEY’in Palyaço’su bir tiyatrodan çizilmiş.
Indiana, “Ben Amerikalı bir gösterge ressamıyım,” diyor.
Sergideki HOPE yapıtını görmelisiniz, devrilmiş “O” belki umudun bütün türevlerini, gerçekleşmemesini özetliyor.
Jenkell’in kırmızı ve mor bonbonları, şeker isteğini artırıyor.
Katalogdaki yazı onu çok iyi anlatıyor:
“Portakal Galeri’si Laurence Jenkell’in şekerlemelerini sergileyerek bizi Grimm Kardeşlerin masalındaki Hansel ile Gretel gibi büyülü bir dünyaya sürüklüyor. Duvarların çöreğe, pencerelerin de şekere dönüştüğünü hayal etmeye başlıyoruz.
Harikalar diyarına hoş geldiniz!”
Hyo’nun çivilerden yapılmış yapıtı, beni çok etkiledi.
Katalogdaki uyarı beni daha da tahrik etti:
“Bu erotik formu okşamaya kalkarsak, çivileri görünce elimiz duraksayıverir.”
Lihong’un elmalarına gelince... Çalışma odamda bulunmasını isterdim.
Modernle geleneği bağdaştıran anlayışı beni çekti. Modern bir elma figürünün içinde geleneksel bir çini.
Man Ray’ı ihmal etmek bir sanat severe yakışmaz.
Matta da görülmeli.
Opie’nin sanat tarihine göndermeler yapan yapıtı sanatçı alışverişini simgeliyor.
Poliakoff’u görünce soyutun ne demek olduğunu daha derinlemesine anlayacaksınız.
Niki de Saint Phalle’nin Üçleme’si, bir sanatçının yaşadıklarını sanatına nasıl yansıttığını göstermesi bakımından ilgi çekici.
Warhol’a sergide zaman ayırın. Joseph Beuys’un Portresi’ni görün.
Dolar karşısında hayranlığınız artacak.
Ama oyuncak serisinden Papağan’ı ne çok sevdim.
* * *
SERGİ, sanat konusunda bilginizi artıracak, yeniden düşünmenizi sağlayacak.
Paylaş