Paylaş
Birçok alanda meslek sahipleri kitap yazmamışlar, anılarını, izlenimlerini kaleme almamışlardır. Yaşadıkları ülkeye kazandırdıkları, mesleğine verdikleri emekler unutulur gider.
Oysa meslek müzeleri, kuşaktan kuşağa devrolunması gereken bilgileri, eşyayı aktarır.
Hâlâ bir genel edebiyat müzesi kuramadık. Müzik aletleri müzesi de öyle.
İstanbul’da Tevfik Fikret’in, Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın, Sait Faik Abasıyanık’ın müzeleri yaşadıkları evlerdir. Bir de Haldun Taner Müzesi açılmıştır.
Ben yerel yönetimlerin, özellikle müze/ev çalışmalarına yatırım yapmalarını öneriyorum.
Hürriyet, aylar önce yazar evleri üzerine bir araştırma yayınlamış, yerel yönetimlere çağrıda bulunmuştu.
Gazetecilik mesleği için büyük bir önem taşıyan Çemberlitaş’taki Basın Müzesi’nden söz edeceğim bugün.
ÖNEMLİ GAZETECİLERİN ANI EŞYALARI YER ALIYOR
Kütüphanesinde gazetecilik ve iletişimle ilgili 30 bin kitap bulunan İstanbul Fatih Çemberlitaş’taki Basın Müzesi, kamuya yararlı bir dernek olan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin çabalarıyla yaşıyor. Meslekte iz bırakmış çok sayıda gazeteci ve yazarın anıları kıymetli eşyalarıyla birlikte müzede yaşatılıyor.
Bunlar arasında Sedat Simavi’nin göz banyosunu yaptığı cam kâse, Burhan Felek’in eski Türkçe ile yazdığı köşe yazıları, Abdi İpekçi’nin ilk maaşından ayırdığı para, vurulduğu sırada üzerinde olan ve ölümüne neden olan kurşun nedeniyle kırılan kalemi, Çetin Emeç’in vurulduğu sırada üzerinde olan kravat ve son okuduğu kitap, Mehmet Ali Birand’ın saati, Semih Balcıoğlu’nun çizim kalemleri, Orhan Erinç’in Yassıada duruşmalarına giriş kartı gibi her döneme ait çok kıymetli eşya bulunuyor.
6 Nisan 1909’da Galata Köprüsü üzerinde katledilen ilk gazeteciden günümüze kadar öldürülen 66 gazetecinin fotoğrafları, “Öldürülen Gazeteciler” bölümünde yer alıyor.
Müze resim galerisinde çok değerli gazetecilerin cemiyet tarafından ressam Münif Fehim Özarman, Etem Çalışkan, Faruk Geç ve Ebulfez Fereçoğlu’na yaptırılan 73 yağlıboya portresi var.
İLK BASIN İŞ SÖZLEŞMESİ DE MÜZEDE SERGİLENİYOR
Gazetecilerin zaman içinde yaptıkları faaliyet ve eylemlere ilişkin yazı, fotoğraf ve belgeler ile mesleki olarak hayata geçirilen ilk toplu iş sözleşmesinin nüshası da müzede bulunuyor.
Gelişen gazetecilik teknolojisinin aşamalarına ev sahipliği yapan İstanbul’daki Basın Müzesi, Nâzım Hikmet, Sabahattin Ali, Peyami Safa, Namık Kemal, Reşat Nuri Güntekin, Burhan Felek, Abdi İpekçi, Uğur Mumcu, Çetin Emeç, Hrant Dink, Mehmet Ali Birand ve 15 Temmuz şehidi Mustafa Cambaz gibi iz bırakmış gazeteci ve yazarların hatıraları ve portreleri ile gazetecilik tarihine yolculuk imkânı sunuyor.
Basın Müzesi’nin içinde bulunduğu bina, 1865 yılında dönemin Maarif Nazırı Saffet Paşa tarafından İtalyan mimar G. Fosetti’ye neo klasik tarzda yaptırıldı. Maarif-i Umumiye Nezareti (Milli Eğitim Bakanlığı) ve İstanbul Darülfünunu hizmetlerinde olan bina II. Abdülhamid döneminde Sansür Heyeti tarafından kullanıldı.
1908 yılında Şehrülemaneti’ne (İstanbul Belediyesi) devredildi. Görkemli tarihi bina, Nezih Demirkent’in başkanlığındaki Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu ile İstanbul Belediye Başkanı Abdullah Tırtıl arasında yapılan anlaşmayla 1983 yılında Gazeteciler Cemiyeti’ne tahsis edildi. 1984-1988 yılları arasında restore edilen bina 9 Mayıs 1988 tarihinde hizmete açıldı.
Basın Müzesi, basın teknolojisinin başlangıçtan günümüze değişimini gözler önüne seriyor. Müzede Türkiye’deki ilk basım olayı olarak bilinen 1729’da İbrahim Müteferrika’nın kurmuş olduğu matbaanın maketi ve bastığı örnekler, taşbaskı, düz baskı makinesi, rotatif, giyotin ve çeşitli dönemleri yansıtan baskı makineleri yer alıyor.
Türk gazetecilik tarihinin başlangıcı olan 1828 tarihli Vakayi-i Mısriye gazetesi ile basın tarihinin ilk basamaklarını anlatan belgeler ve gazeteler, 2. Meşrutiyet’le birlikte gerçekleşen basın patlaması, Meclis’in açılışı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu, Latin harflerine geçiş ve günümüze kadarki süreci içeren belgeler, fotoğraflar da Basın Müzesi’nde bulunuyor.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Basın Müzesi, müzecilik açısından taşıdığı bu niteliklerin yanı sıra kültür ve sanat etkinlikleriyle de dikkat çekiyor. Müzenin ikinci katında bulunan Cevat Fehmi Başkut Sanat Galerisi’nde 6 ayrı salonda sergi yapılabiliyor.
MÜZENİN UZMANLIK KÜTÜPHANESİ
Müzenin üçüncü katında ise uzmanlık kütüphanesi yer alıyor. Kütüphanede gazeteciler tarafından bağışlanmış 30 bin kitap, 1923’ten bu yana basılı, mikrofilm ve CD-DVD olarak gazete ve dergilerin koleksiyonları bulunuyor. Osmanlıca gazete ve dergi örnekleri de kütüphane koleksiyonunda yer alıyor. Müzede ayrıca Nezih Demirkent Konferans Salonu ve Cep Tiyatrosu da yer alıyor.
TGC Basın Müzesi her ay iletişim fakültesi öğrencileri başta olmak üzere birçok üniversite ve ortaöğretim kurumları tarafından düzenli olarak ziyaret ediliyor. Bu ziyaretlerde öğrencilere basın tarihi ve müze hakkında ayrıntılı bilgi veriliyor.
TGC Meslekte İz Bırakanlar toplantılarıyla yaşayan ve kaybettiğimiz gazeteci ve yazarların dünya görüşlerini, eserlerini üyeleriyle paylaşmayı sürdürüyor. Toplantıların çoğunluğu müzede yapılıyor.
*
ARAMIZDAN ayrılanları rahmetle anıyorum.
Paylaş