Mehmet Âkif’i daha iyi tanıyabilirsiniz

Haberin Devamı

Fuardan aldığım kitapların adını günlük yazımda vermiştim. İsmail Lütfi Çakan’ın Âkifçe(1) kitabı, değişik başlıklar altında Mehmet Âkif analizleri sunuyor bize.

Akif gibi; hakkında epeyce yazılan adların, değişik yönlerini irdeleyen kitaplar her zaman okunmalı. Çünkü onun gibi şairler bir-iki şiiriyle çok bilinir ama ayrıntısına inilmez. Hele İstiklâl Marşı’nın şairiyseniz, üstelik Çanakkale Şehitleri’ni de yazmışsanız, sizi bu iki metnin içine sıkıştırırlar. Onun içindir ki, Âkif hakkındaki bütüncül kitaplar, okurun onu daha iyi anlaması için yararlıdır. İşte Çakan’ın kitabını bu gerekçeyle yazmaya değer buldum.
Yazar, Önsöz’de kitabın yazılma amacını şöyle açıklıyor: “Mehmet Âkif merhumun, bir kısmı hemen hemen bir asırlık şiirlerindeki tespit ve değerlendirmeleri, hem evrensel ve hem de güncel gerçeklerin apaçık birer teşhis ve ilânıdır. Âkif’in, çıkış ve çözüm yolu olarak ortaya koyduğu önerileri de çoğu konuda geçerliğini aynen korumaktadır. Bu sebeple Âkif merhum, fikir ve düşünceleriyle sanki dün yaşamış kadar günümüze yakın ve canlı durmaktadır. Dolayısıyla bu kitapçık, yaşanmakta olan olayları Âkifçe değerlendirmeye ne kadar ihtiyacımızın bulunduğunu gösteren bir dosya niteliğindedir.”
Âkifçe/Tespitler-Değerlendirmeler
Prof. Dr. İsmail Lütfi Çakan
Marmara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Yayınları

Haberin Devamı

SEZAİ KARAKOÇ’UN ŞAİRE DAİR GÖRÜŞÜ


Türk şiirinin büyük ustalarından Sezai Karakoç’un üç ciltten oluşan Edebiyat Yazıları’nı (2) yeniden okumaya başladım. Birinci cildin başlığı: Medeniyetin Rüyası, Rüyanın Medeniyeti, Şiir. İkinci cildin başlığı: Dişimizin Zarı. Üçüncü cildin başlığı: Eğik Ehramlar.
İyi bir şairin şair ve şiir hakkındaki düşünceleri, yalnız kendi yapıtlarına ışık tutmayan, genel poetik oluşumu, evrimi, yani başka şiirlerin dünyasını da etkileyen yazılar.
Ayrıca şiir üzerine yazacak, düşünen kişilere de kaynak sunar usta şair. Bence onun şiirlerini okuyanlar, ‘Edebiyat Yazıları’nı da okumalıdır. İkisi arasında çözüm göndermelerine rastlayacaklar.
Şair kimdir, sorusunun cevabını ‘şair’ yazısında şöyle veriyor: “Şair, halkın içinde parlayan ve doğan yeni bir şair, yeni doğan günün, eşyaya yeni bir ruh haliyle bakışını getirir. (…) Toplulukların tam bir depresyona düştüğü, ruhlardan bir havaî fişek hızıyla çıkan melankoli dairesinin tam kapanmak üzere olduğu anda yetişen şair, insanı, hedefine giden bir ok haline getirir; ileriye, ufuklara çevirir. Ona, dışa doğru hücum aşkını verir. Onu yeniler, tazeler. Dirilişinin harcını yoğurur, kıvamlaştırır.”
Şair yazısını, Şair Ahlâkı, Şairin Trajedyası, Şairin Yeniden Doğuşu izliyor. Şair üzerine düşünmeden şiir üzerine düşünmek neredeyse imkânsız.
Edebiyat Yazıları I-II-III
Sezai Karakoç
Diriliş Yayınları

Yazarın Tüm Yazıları