Paylaş
Mavi Yolculuk denince hiç kuşkusuz akla gelen üç ad, Halikarnas Balıkçısı, Sabahattin Eyüboğlu ve Bedri Rahmi Eyüboğlu’dur.
Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun Mavi Yolculuk Defterleri, resmin, yazının, şiirin eşliğinde bir günlük.
Onlara bakarken, hiç gitmediğim Mavi Yolculuk’u sevdim. Asla binmeyeceğim tekneye bile katlanabilirim. Hep söylerim ya, sanat merceğinden geçen doğa beni etkiler. Hiç kuşkum yok Mavi Yolculuk’un kendisi, bu kitaplar, resimler, şiirler, yazılar sayesinde benim ilgimi çekiyor.
Kitabın başında çevirmen, yazar Erol Güney, İlk Mavi Yolculuk’u anlatıyor:
“Ankara’dayız, yaz başı. Kentte oldukça umutlu bir hava esiyor. Savaş bitti, Birleşmiş Milletler kuruldu, herkes demokrasiden, çok partili seçimden bahsediyor.
İşte tam bu sırada Milli Eğitim Bakanlığı Klasikler Dizisi’nin Tercüme Bürosu Şefi ve yakın dostum Sabahattin Eyüboğlu odama girdi:
- Sana bir teklifim var.
- Hayrola, nedir acaba?
- Bodrum’dan, Cevat Şakir’den bir mektup aldım. Diyor ki; birkaç arkadaşını topla, güneye gelin, güzelliğin ne olduğunu iyice anlayın. Balıkçı, daha önce bana böyle bir geziden bahsetti, ama zaman münasip değildi. Şimdi öyle geliyor ki, böyle bir gezinin zamanıdır. Bedri ile konuştum, o çoktan razı. Bir ressam nasıl olmasın ki? Şimdi soruyorum sen de gelir misin?
- Tabii ki, hem güneyi görmek hem de Balıkçı ile yakından tanışmak fırsatını kaçırır mıyım?
- Yaşa, öyleyse bir kişi daha bul, sekiz on kişi olursak iyi olur, masrafları paylaşırız, herkese daha ucuza gelir.”
Ekip kurulur hemen.
Mavi Yolculuk Defterleri ne zaman başlar? Bu soruların da yanıtını okuyalım:
“1945 yazında Bedri Rahmi, Sabahattin Eyüboğlu, Sabahattin Ali, Erol Güney, onun çocukluk arkadaşı Benya, Necati Cumalı ve şair Fuat Ömer Keskinoğlu, bu ilk Mavi Yolculuğa Cevat Şakir ve ahtapot avcısı Paluko’nun yelkeniyle açılırlar.
Bedri Rahmi Eyüboğlu, ilk gezide başlar Mavi Yolculuk defterlerine ve farklı yıllara ait on iki defter kalır bugüne.
Mehmet ve Hughette Eyüboğlu, düzenledikleri ve titizlikle korudukları Bedri Rahmi arşivini büyük bir cömertlikle açtılar, daha önce hiçbir yerde sergilenmemiş resimlerin ve yayınlanmamış şiirlerin Mavi Yolculuk Defterleri’nde buluşmasını sağladılar.
Böylelikle Mavi Yolculuk efsanesi ilk kez metinlerle değil, Bedri Rahmi’nin denizkızlarıyla, miçolarıyla, bakir koylardaki pina tarlaları ve şair portreleriyle, renkle, şiirle girecek düş dünyamıza...”
Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun defterlerini önce seyredip sonra okursanız, yolculuğun lezzetine varırsınız, kendinizi teknede, dostlarla birlikte bulursunuz.
Örnek verelim:
“Fuat denize düştü. Ben çok yüzdüm. Yörük kazanından mısır, bazlama.”
Bir başka resim.
Fuat Ömer Keskinoğlu, Sabahattin Ali, Balıkçı Paluko.
Yan sayfada da Paluko’nun Yelkeni şiiri:
“Nah var onda bir yelken
Bulut gibi
Paluko
Sabahattin Ali
Ağabeyim
Cevat Şakir
Fuat Ömer
Bu mavi geziciler neredeler ?
Masmavi olup gittiler.”
Mehmet Eyüboğlu’nun, Boş Yürek, Dolu Yürek, Konumuz Mavi Yolculuk Portakalını Dilimlemek’te bir saptamasını gözden kaçırmayın:
“İşte bence, eski ve yeni Mavi Yolculuklar’ın arasındaki en önemli fark burada. Eski yolcuların yürekleri, kafaları dolu, cüzdanları boştu. Şimdilerde ise cüzdanlar tıka basa dolu yürekler ise...
Boş yürek, dolu yürek konumuz dışı, konumuz Mavi Yolculuk portakalı. Niyetimiz bu portakalı dilimlemek...”
Mavi Yolculuk Defterleri’ni alın elinize, açın sayfaları, türlerin eşsiz, ona özgü bileşimini yaşayın.
Gri kış günlerinde, denizden yansıyan güneş vursun odanıza.
Paylaş