Doğan Hızlan: Marko Paşa dert dinlemez, dert yaratır







Doğan HIZLAN
Haberin Devamı

‘‘GİT derdini Marko Paşa'ya anlat!’’

Çok kulanılan bu söze konu olan Marko Paşa adlı mizah dergisi, Türkiye'de yaptığı sert muhalefetle, basın ve siyasi tarihimizde önemli bir işlevi üstlenmiştir.

Mizahın susturulduğu dönemlerde, karşıt düşüncelerin sesi olmanın, toplumdaki her kesimi tahrik ettiğini de göstermiştir.

Levent Cantek'in yazdığı Markopaşa-Bir Mizah ve Muhalefet Efsanesi, tek parti döneminde yazarlarımızın çektiği çilenin unutulmaz belgelerini sunuyor bize.

Sabahattin Ali'nin sahibi olduğu, bir iddiaya göre yazılarının çoğunu Aziz Nesin'in yazdığı Marko Paşa, tek sesli, tek yönlü devletin amansız eleştirisini yapmıştır.

2000 baskıdan başlayıp 80.000'e kadar yükselen tirajı öğrenince, siz de gazetenin ne kadar etkili olduğunu anlayacaksınız.

İlk sayısından başlar belalar.

Dağıtıcı, CHP'nin Ulus gazetesini dağıttığından, onları almaz.

Sabahattin Ali, İstanbul dışında gazeteyi görmeyince bir hışımla İstanbul'a gelir, Aziz Nesin'e çıkışır.

Aziz Nesin de gazeteyi yüklenir, bayilere dağıtır, önce Beyoğlu, sonra da İstanbul tarafına. 2000 nüsha o gün satılır.

Tek parti döneminin baskıcı rejimine karşı herkesin beyninde oluşan muhalefetin temsilcisidir Marko Paşa.

Levent Cantek'in Markopaşa kitabında gazete hakkında açılan davaları okurken başım döndü. Sabahattin Ali ile Aziz Nesin'in ve Mim Uykusuz'un asıl yaşadıkları yer mahkeme salonları olmuş.

Yazıları bugünün ölçeğine vurduğunuzda nasıl da masum kalıyorlar.

Siyasetin, dar görüşlü siyasetçilerin yazarlara yaptığı zulmün tarihi daima utanç vericidir. Ben bu yüzden siyasetçilerin bu tür kitapları okumalarını isterim.

YAZARLARI HAPSE GİRMEZSE

Sağ-sol tartışmalarının, tahammülsüzlüğün, hoşgörüden yoksun olanların, iktidarın nimetinden yararlananlarla yararlanmayanların savaşını Marko Paşa'nın tarihinden kıs kıs gülerek izleyebilirsiniz. Hiç kuşkusuz o gün bu acıları sadece ileriyi görme yüzünden çekenlerin anısını unutmayarak.

Mizah gazetelerinin, dergilerinin fanatikliği de bu kitabın içinde, ders alınması gereken bir bölümü oluşturuyor.

Cantek, Marko Paşa olgusunu şöyle özetliyor:

‘‘Markopaşa'nın öyküsü, kırklı yılların kavgalarıyla başlar. Mahkemeler, gösteriler, polemikler, Turancılar ve Solcular arasında gelişen tartışmalardan beslenir.’’

Elbet, her iki kesimde yer alan gençlerin nasıl kullanıldığının da ders alınacak öyküleriyle doludur bu serüven.

Tan Gazetesi ve sol eğilimli yayın organları basılıp, yıkıldıktan sonra, zamanın hem önemli gazetesici hem de siyasetçisi Necmettin Sadak bakın ne diyor:

‘‘Türk gençliğinin heyecanlı gösterisine dünya hayran kalmıştır.’’

Evet, Ankara Caddesi'nin köşesindeki gazete bobinlerini denize yuvarlayanları kutlayan bir anlayış.

Markopaşa, bir mizah gazetesinin ekseninde, 1940'lı yılların bütün siyasal tartışmalarını, mücadelelerini aktarıyor bize. Ve zaman zaman da ne kadar değiştik sorusunu getiriyor zihnimize.

Marko Paşa logosunun altındaki şu yazı, derginin öyküsü için bir fikir vermez mi:

‘‘Muharrilerin nezaret altına alınmadığı ve hapse girmediği zamanlarda çıkar.’’

MİZAH TARİHİ

Döneminde, sert mizahıyla muhalefet işlevini üstlenen Marko Paşa'nın sayfalarındaki yazılar, mizahın keskin bir zeká ile gerçekleşebildiğinin örnekleri. Bu açıdan da mizah tarihimizde yeri var.

Tabii gazetedeki iç mücadeleler, Sabahattin Ali -Aziz Nesin tartışmaları da yazarların aşırı duyarlığının göstergeleridir.

Levent Cantek'in kitabı, düşündüren, eğlendiren bir çalışma.

Basın tarihinden bir kesit, Marko Paşa'nın tarihine eğilen bir araştırma.

Mizaha, tartışma kavramına, polemiğe bakışınızı da renklendirecek.

DOĞAN HIZLAN'IN SEÇTİKLERİ

N. Hikmet Üstüne Yazılar Memet Fuat Adam

Berzah Ebubekir Eroğlu YKY

Gemiler de Ağlarmış Cemil Kavukçu Can

Long John Silver Björn Larsson Doğan

İnci Gibi Dişler Zadie Smith Everest

Yazarın Tüm Yazıları