Paylaş
Gölyazı Kültürevi/Göl Yazıevi adını taşıyan kültür evinin açılışına dair sunu kâğıdında şöyle yazıyor: “Gölyazı’da Kapılar Sanata Açılıyor”.
Gölyazı Osmanlı döneminde Türklerle Rumların, bugün ise daha çok mübadele ile Selanik’ten göç edenlerin yaşadığı, sakin, gölü ve doğal güzellikleriyle ilgi çeken bir yer. Ulubat Gölü kıyısında bir yarımada.
Gölün suyu yükselip adaya dönüştüğünde, adayı şehre ayaklarında “Her gidiş dönüştür” yazılı bir köprü bağlıyor.
Kıyıda kır gazinolarında kahve, çay içip gözleme yiyebilirsiniz. Çarşıda balıkçı tablası, manav, kestane kebap satıcısı buranın yerel güzelliklerini tamamlıyor. Gölde, kürek çekerek kayık kullanan bir kadın, burada eşine yardım eden kadınların bir simgesi.
Oturduğumuz kahvede afişlerdeki yazı, bir ölçüde siyasal eğilimi de yansıtıyordu: Atatürk, izindeyiz yazılı afişinin yanı sıra kahve fincanlarının üstünde de Atatürk imzası vardı.
Bugün kültür evine çevrilen kilisenin tarihini aktaralım:
Gölyazı Aziz Panteleimon (bazı kaynaklara göre Hagias Georgias) Kilisesi Anadolu Rum Ortodoks kiliselerinin en özgün örneklerinden. 1903’te tamamlanmış ve mübadeleye kadar ibadethane olarak kullanılan kilise, bu tarihten sonra çeşitli amaçlarla kullanılmış. Ancak zamanın ve yangınların etkisiyle günümüze ciddi hasarlarla ulaşabilmiş. Aslına uygun olarak restorasyonu gerçekleştirilen kilise, yenileme çalışmalarının ardından kültürevi olarak işlevlendirilerek bu yıl hizmete açıldı. Konferans ve benzeri etkinliklere ev sahipliği yapan kilisenin lojmanı ise yazar ve çevirmenler için yazı evi olarak belirlenmiş.
GÖL YAZIEVİ’nin haziran ayındaki konuğu Alberto Manguel. Geçen sene bir proje kapsamında bir süreliğine Türkiye’ye gelen Manguel, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Beş Şehir isimli eserinden hareketle o beş şehri yeniden yazacak. Yazar evlerinin önemini, işlevini yinelemeye gerek var mı?
Türk yazarları bu evde konuk olursa, bilmedikleri ya da az bildikleri yeni tanıdıkları bir ortamda yazacaklar, yabancı konuklar ise Türkiye’yi tanıyacaklar ve tanıtacaklar. Manguel’in bu kitabı hem bize beş şehri ayrı bir lezzette yeniden okutacak, hem de dünyaya Türkiye’nin önemli şehirlerini ve önemli bir yazarının iyi bir kitabını anlatacak.
Yazar evi iki katlı. Girişte konuklarını kabul edeceği bir salon var, üst katta da çalışma ve yatak odası bulunuyor.
Kültür evinde düzenlenecek olan toplantıları, konferansları ve etkinlikleri merakla bekliyorum.
* * *
DİĞER belediyelerin de yazar evleri projelerini gerçekleştirmelerini dilerim.
Paylaş