Paylaş
Türler arası etkileşimler, esinlenmeler benim ilgi alanıma girer.
Debussy’nin besteciliğe başlarken esinlendiği kişiler ressamlar ve şairlerdi.
100. yıl nedeniyle, iki çok okunan müzik dergisi Gramophone (1) ile BBC Music (2) özel dosya yaptılar. Benim türler arası etkileşim ve esinlenmeler dikkatimi çektiği için, büyük besteciden seçtiğim parça “Prélude à l’après-midi d’un faune, (Pan’ın öğleden sonrası)
Ünlü besteci Pierre Boulez, bu parça için bakın ne diyor:
“Bu parça modern müziğin dönüm noktasıdır.”
BBC Music’in armağan CD’sinin adı Debussy/Mozart Songs (3).
İki bestecinin de bu CD’de buluşması, gece temasını işlemelerinden kaynaklanıyor.
Debussy’nin birinci parçası Baudelaire’in şiirinden bestelenmiştir.
Bestedeki flüt yaz günlerinde, beni bir sessizliğe götürür. Yazları çok etkileyen bir parçadır.
Debussy, Mallarme’nin aynı adlı şiirinden esinlenmiştir.
Ömer Aygün’ün çevirisinden birkaç dize aktaracağım:
Bir Kır Tanrısının Öğleden Sonrası.
Çobanıl
Kır Tanrısı
Şu periler ölümsüz kılsam onları istiyorum
Öyle parlak
Trenlerinin hafif pembeliği
Gür uykularla mahmur
Düşü mü sevmişim ben
Kuşkum eskil gece birikintisi, sona ererken
Nice zarif dalda, her biri gerçek ormanlar hâlâ,
Kanıtlıyorlar, yazık! kendi kendime galiba
Güllerin ideal hatasını sunmuşum zafer diye-
Bir düşünelim...
Biliyorsun, tutkum, kızarmış ve olgun şimdiden,
Arılar gibi vızıldar çatlayıp bütün narlar birden
Ruhu terk etmiş hantallaşmış şu vücut;
Üstlerine çökecek oldu öğledeki mağrur sükût:
Küfrü unutup uyurum ben de madem öyle,
Artık susamış kumun üzerine bir uzanıp şöyle
Yetti ama! gizli bir iş var, yanına sırdaş almış,
Gökmavisi altında üflenen geniş ve İkiz sazı.
***
BEHÇET NECATİGİL’in Kır Şarkısı’nda Pan nasıl geçiyor:
Tam otların sarardığı zamanlar
Yere yüzükoyun uzanıyorum
Toprakta bir telâş, bir telâş
Karıncalar ötedenberi dostum.
Pan’ın teneffüsü bile
Ilık, okşamakta yüzü.
Devedikenleri, çalılık vesâire
Bir âlem bu toprakların üstü.
Yıllar sonra Pan, kırlardan kente gelir, o zaman da Behçet Necatigil, Panik şiirini yazar:
Artık ıssız kırları bıraktı Pan;
Şimdi birçok ülkelerin milyonluk kentlerinde
Asfaltlarda, betonlarda dolaşıyor
Kızgın, uzun yazların öğlen saatlerinde.
Renklerde, emeklerde, ırklarda..
Yahudiler, işçiler, zenciler.. Pan!
Şu dünyada insanca yaşamak da yoksa
Ne kalıyor geriye, yüzyıllardan?
***
PAN hakkında bilgi:
Pan, kırlarda aniden insanların karşısına çıkıp görüntüsüyle insanları korkuttuğu için panik sözcüğüne de ilham kaynağı olmuştur. Pan, çoban tanrısı olduğu için ürkütücü görüntüsü ile zıtlık arz edecek şekilde kaynaklarda çoğunlukla kırlarda dolaşıp flüt çalan, sevimli bir figür olarak betimlenir. Ancak Pan, birçok kaynakta çığlık atarak düşmanlarını kaçırma, panik ettirme yeteneğine sahip olarak tanımlanmıştır.
Tanrı Pan, Behçet Necatigil’in “100 Soruda Mitologya” adlı eserinde şöyle tanımlanmaktadır: “Dağlık Arkadia’da küçükbaş hayvanların, çobanların tanrısı. Keçi ayaklı Pan, Hermes’in oğludur. Tanrıların, çokluk insan kılığında değil de hayvan kılığında düşünüldüğü ilk zamanlarda Pan da keçi kafalıydı; sonradan bu keçi kafasından sadece boynuzlar ve sakal alıkonarak, yüzü insan yüzü oldu.”
(1) Gramophone, March 2018
(2) BBC Music, April 2018
(3) Debussy’nin toplu kayıtları.
* Debussy The Complete Works - 33 CD - Warner Classics
* Debussy Complete Works - 22 CD + 2 DVD.
Paylaş