2004 Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan Avusturyalı romancı-oyun yazarı Elfriede Jelinek’in ünlü Piyanist romanını 2003’te İngiltere’deki bağımsız yayıncılardan Serpent’s Tail yayınlamış.
O yıl içinde kitap sadece 270 tane satmış. Diğer kitaplarından bir tanesi de sadece 50 okuyucunun ilgisini çekmiş.
Satışlar yazarın değeriyle ne ters, ne de doğru orantılı. Bence edebiyat ölçütlerini belirleyen bir yanı da yok.
Şimdi bu saptamaların ışığında bazı sorular gelebilir aklınıza:
Nobel Edebiyat Ödülü, bir yazarın kalitesi için çok önemli bir ölçüt müdür?
Hayır.
Az satanlar mı iyi yazarlardır?
Hayır.
Ama çok satanlar listesine göre okuma rotalarını çizenler, bilmelidir ki, kitap seçerken rehberleri sadece bu listeler olmasın. Ona baksınlar ama başka yazıları okuyarak, oluşturdukları ölçütlere göre kitap seçsinler.
Isabelle Huppert’in başrolde oynadığı Piyanist, üstelik 2001 yılında Cannes Film Festivali’nde Jüri Büyük Ödülü’nü kazanmıştı.
Bir başka gerçek daha. Ödül kazanan filmlerin romanları da mutlaka satar, diye bir kural yok.
* * *
BİRÇOK ülke, başka ülkenin yazarını tanımıyor.
Temmuz ayında ölen Fransız romancı Claude Simon (1913 - 2005) 1985’te Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazandığında 1967’de yazdığı Histoire romanı daha İngilizce’ye çevrilmemişti.
Jelinek’in ödül kazandıktan sonra İngiliz gazete ve dergilerinde çıkan yazılardan birkaç cümleyi yazıma aldım.
Birkaç açıdan eğlenceli geldi bana; insanların tanımadıkları bir yazar ödül aldığında, kendi bilgisizlikleri yerine ödül verenleri suçlamaları.
Hiç kuşkunuz olmasın bu ödüllere milliyetçilik duygusu her zaman sızmıştır.
Bakın bir gazete, Nobel’i veren İsveç Akademisi’ndekileri nasıl nitelendirmiş:
‘İsveç Akademisi’nin adı sanı bilinmez snobları. Eski alışkanlıklarını sürdürdüler, tanınmayan, sol bir fanatiğe verdiler ödülü. Edebi standartları tahrip ettiler.’
Bir tanesi daha da vurucu:
‘Nobel bu yıl, tanınmamış Avusturyalı feminist, komünist porno yazarına verildi.’
Gazetelerin bu tavrını oldukça gülünç buldum. Çünkü bunları yazan edebiyatçılar değil, edebiyatla ilgisi olmayanlar.
Hepimizde vardır değil mi? Bazen, ben bilmedikten sonra, diye lafa başlarız. İncelik yüzünden de, sen kimsin, demeyiz. Demek gerekiyor.
* * *
BUNLARI okuduktan sonra, hemen kütüphaneme gittim, az satan yazarların kitaplarını ayrı bir köşeye koydum.
Elfriede Jelinek’e oy verenleri de, onu da bir kez daha içimden kutladım.
Alıntılar ‘Bookforum, June/July/Aug/Sept 2005’ dergisinden yapılmıştır.