Paylaş
Tartışma gündemimizde yer alan bir soruna, değişik açılardan yaklaşımı içeren bir kitabı yazacağım: ‘Azınlıklar, Ötekiler ve Medya’.
Yasemin İnceoğlu ve Savaş Çoban’ın derlediği bu çalışma, hiç kuşkusuz bizim bu konulardaki düşüncelerimize kaynak olacak nitelikte yazılardan oluşuyor.
‘Giriş’te kitabın amacı ‘öteki’ kavramının anlaşılmasını sağlamak olarak açıklanıyor. Yapılan tespitlerle, yer yer acıklı bir vaziyet almış durumun giderilmesi konusunda ne yapılması gerektiği üzerinde de duruluyor.
Bir incelemeciye göre, ‘öteki’ biz olmayandır. Yazarlar öteki şemsiyesi altında kimlerin olduğunu şöyle özetliyor: “Türkiye’de Ermeniler, Rumlar, Kürtler, Gürcüler, Lazlar, Çerkesler, Süryaniler, Keldaniler, Yahudiler, Araplar, Romanlar, Aleviler, Hıristiyanlar, LBGT bireyler, sosyalistler, komünistler, anarşistler ve daha birçok etnik topluluk, inanç ve düşünce topluluğu ‘öteki’dir.”
Milliyetçi söylem
Gündüz Vassaf’ın yazdığı Önsöz, ‘Pandora’nın Kutusu’ başlığını taşıyor. Yazar, kitapta yer alan metinler konusunda bize ön bilgi veriyor. Kavramlar arasındaki ince farkları, birbiri içine girmelerine değiniyor. Sözgelimi, nefret söylemiyle ifade özgürlüğü arasındaki hassas dengeyi belirtiyor.
Baskın Oran, ‘Azınlıklar Nasıl Azınlık Oldu?’ adlı yazısında, Türkiye’deki azınlıkların durumunu, hangi ölçütlere göre ele aldığını açıklıyor.
Yasemin İnceoğlu ve Savaş Çoban’ın ‘Ötekileştirme Sürecinde Medyanın Yeri’ yazısında, medyanın konumu belirleniyor: “Türkiye’de medya geleneksel olarak milliyetçi ve ötekileştirici bir söyleme sahiptir.”
‘Medya, İdeoloji, Hegemonya’ yazısında başta televizyonların, çocukluktan beri insanları yönlendirmeye başladığı belirtiliyor. Yazarlar, daha önceki dönemlerde manşetlerde görülen ötekileştirmenin, hakaretlerin artık manşetlerde yer almadığını buna karşılık, bu söylemlerin internete kaydığı tespitini ileri sürüyorlar.
Hasan Cemal, ‘Özgürlük ve Duvarlar’da, gazetecilerin bir türlü özgürlüklerini kazanamadıkları gerçeğini ortaya koyuyor: “Bunca yıldır bizim meslek özgürlük açısından hep sorunlu oldu. Yasalar ve kafalar, benim sevdiğim deyişle, ‘gazeteci milleti’nin tepesinden hiç eksik olmadı.”
Yervart Danzikyan’ın ‘Değişmeyen Öteki: Ermeniler’ yazısında Varlık Vergisi üzerine görüşler bugünün tarihini anlamak için bize önemli dipnotları iletiyor.
Tanıl Bora, ‘Ecyad Kalesi’nden Arap Baharı’na Türkiye’de Medyada Arap Fikri Üzerine Gözlemler’de bir olaydan, somut bir durumdan hareketle meseleyi kuşatıcı bir incelemeye imza atıyor.
Paylaş