Paylaş
Yol, yolculuk ve baba-oğul münasebeti üzerine yazılmış romanları, öyküleri seviyorsanız Kemal Varol’un ‘Âşıklar Bayramı’nı okuyun. Anadolu’da bir yolculuğa çıkan, yıllardır birbirini görmeyen baba ve oğulun trajik serüvenini anlatıyor.
Kitabı da zaten babasına ithaf etmiş.
İki dizeyle başlıyor kitap:
“Tükendi nakd-i ömrüm dilde bir sevda-yi ah kaldı
Tevessül dilber-i yâre benim arzum nigah kaldı”
25 YIL SONRA GELEN BABA...
“Geceleyin gelen nedir, bilir misiniz?” - Tarık suresi
Kapı çalınıyor, uzun bir tereddütten sonra açıyor ve serüven başlıyor:
“İlk anda tanıyamamıştım ama oydu. Babam tam, tamı tamına yirmi beş yıl sonra, bir elinde yıllanmış üç telli bağlaması diğer elinde ahşap bavulu kapımın önünde diz çökmüş, gece vakti aniden ortaya çıkmış mahcup bir konuk veya geçip giden zamandan borcunu mahsup etmeye gelmiş eski bir alacaklı gibi öylece beni bekliyordu.”
“Konuk Kabul Ediyor musun?”
Yağmur Atsız’ın dizeleriyle başlayan bir bölüm:
“Dudakların nasıl ürkek, ne kadar uzakta sesin
Sen gece gelen konuk, hiç kimsenin ve herkesin.” - Gece Gelen Konuk.
Varol, her bölümün başında bizi bir şiirle, bir alıntıyla bölümü okumaya hazırlıyor.
Elden ayaktan düşmüş bir baba. Babanın durumunu etkileyici bir dille tasvir ediyor.
Babanın geliş amacı ne? Buradan Kars’taki Âşıklar Bayramı’na gitmiş, oğlundan bir şey istemiyor.
Oğlu Erzurum’a giderken onu Kars’a bırakabileceğini söylüyor.
Yerel bütün özellikleri içeren, bunu modernize eden başarılı bir kitap. Çünkü uğranılan, geçilen bütün kentlerin özelliğini, ruhunu etkileyici bir üslupla tasvir ediyor. Babayla birlikte duygusal bağ anlatılırken onlara kentlerin özelliği eşlik ediyor.
Acile giderken oğulun aklından ne geçiyor: “Onunla ağız tadıyla konuşmadan, içimde hiçbir ukde bırakmadan ölmesin istiyordum ama babam ellerimin arasından göz göre göre kayıp gidiyordu.”
Konuşmalar, diyalogların yanı sıra iç konuşmalar kitabın psikolojik etkisini arttırıyor.
Âşıklar Bayramı
Kemal Varol
İletişim Yayınları
AYRICA İYİ BİR ŞAİR...
Ağlama! Karac’oğlan’dan:
“Şu başım oldukça unutmam seni
Ben yârsızım deyu yanıp ağlama” - Esti Seher Yeli
Vasiyet bölümünde metne bir Urfa türküsüyle giriliyor:
“Ezme ile süzme ile, yâr bulunmaz gezme ile
Mezarımı kızlar kazsın, altın saplı kazma ile”
Bölüm başlarında şiirlerin yer almasını Varol şöyle açıklıyor: “İyi kötü kurduğum her cümleyi şiire borçluyum.”
‘Âşıklar Bayramı’ filme çekiliyor. Kemal Varol ayrıca iyi bir şair.
Kitabın ikinci türküsü: ‘Kanadında Taş Türküsü’
Sonunda saz âşıklarının kahvesine ulaşıyor.
Son cümle: “İçimde babamdan kalma bir hece, elimde üç telli bağlaması, başımı çevirip bizi Arguvan’a götürecek sisli yola, yaklaşan kışa, sanki o an Kars’ta değil de yıllar önce Arkanya çarşısında hemen önümde el ele yürüyen o babayla küçük oğluna baktım son kez.”
‘Âşıklar Bayramı’nı, babalar ve oğullar rafımın iyi kitaplarının arasına koydum.
Paylaş