Paylaş
Ünlü adların her biri için, “O da Bodrum’u seçti”, “O da Çeşme’yi seçti” diye yazılıyor.
Fotoğraflar ya bir teknede ya bir deniz kıyısında çekilmiş. Umumiyetle arkadan ve bacaklardaki veya kalça çevresindeki “kilo” durumunu gözler önüne sermek için...
Merak ediyorum, bu ünlü adlar, eğlence dünyasının yıldızları burada ne okuyorlar?
Ellerinde kitap olan birine rastlamadım.
Öneriyorum, magazinciler sadece selülitle ilgili sorular sormasınlar, yanınızda kitap getirdiniz mi, hangi yazarı seversiniz, şimdi ne okuyorsunuz gibi sorular sorsunlar. Bu soruların yanıtını öğreneceğim ki, onlara estetik karnesi hazırlayacağım.
Yok hiçbir şey okumuyorlar, hiç bir şey seyretmiyorlarsa, ben onlara birer deniz anası, ya da yunus balığı muamelesi yapacağım.
Tatile çıkarken, valizlerine, mayoları, yazlık kıyafetleri, pareoları koymayı unutmayanların, kitabı düşünüp düşünmediklerini öğrenmeliyim.
Mesele aydınlansın ki kimsenin günahını almayayım.
* * *
KİTAPÇILARA düşen bir görevi de anımsatayım.
Mağazalarında sadece en çok satanlar listesini sergiliyorlar.
Tatile çıkacak okurun seçimini kısıtlayan bir alışkanlık.
Diyelim ki ben en çok satan kitapların okuru değilim, başka seçeneği nasıl bulacağım?
Özellikle tatil başlangıçlarında kitapçılar bir de Ödül Alan Kitaplar Listesi koymalılar. Bir yılın ödüllü kitapları arasından, okur istediğini seçsin, böylece bir yılın edebiyatının öne çıkanlarından da okur haberdar olur.
O yılın edebi eğilimini saptamada yararlı bir rehber olur bu liste.
Kitap mağazasında çalışanların bir başka görevleri olduğu kanısındayım.
Diyelim ki ben belli bir türün okuruyum, polisiye, bilim kurgu, araştırma, eleştiri... Bu türde son çıkanları da öğrenmek istiyorum. Onların kişisel tavsiyelerini de merak ediyorum, bilgisayardan kontrol ederek söyleyecekleri ve sadece eldeki mevcudu bildiren listeyi değil...
Gerçi şimdi kitapçılarda tür bölümlerinin yer aldığı raflar var.
Ama o da bir bilgi genişlemesini gerektiriyor.
Yaz okumaları, yaz kitapları konusuna daha sonra yeniden döneceğim, böyle bir sınıflama konusunda düşüncelerimi açıklayacağım.
* * *
TATİLCİLERİN gittikleri yerde sanat etkinliklerini de izlemesi, onların deniz/güneşten oluşan yavan tatil günlerini renklendireceklerini bilmelerini isterim.
Antalya’ya gidenler Uluslararası Aspendos Opera Bale Festivali’ndeki temsilleri görebilirler, tarihi mekânda bunları seyretmenin tadını çıkarabilirler.
Bodrum’da Bale Festivali, Piyano Günleri başlıyor. D-Marin Turgutreis Uluslararası Müzik Festivali yapılıyor.
Film seyretmek isterseniz DVD’lerinizi de yanınıza alabilirsiniz. Onlar için de Türk filmlerini almanızı salık vereceğim, Türk sinemasının yükseliş çizgisinin tanıklığını ihmal etmeyin. Tabletlerde sinirli kuşları fırlatmaktan vakit kalırsa tabii...
* * *
BOŞ bir yaz dönüşünün kırıklığını yaşamayın diye, bütün bunları yazdım. Daha da yazacağım.
Paylaş