İzmir Kitap Fuarı’ndan notlar...

Kitap fuarları bir kentin yaşamını zenginleştirirler, Türkiye’nin yazarlarını, şairlerini standlarda kitap imzalarken görürsünüz. Herkes birbiriyle hasret giderir. Akşamları lokantalarda muhabbet koyulaşır.
Fuar görüntülerinin en hoşuma giden yanlarından biri, çocuk ziyaretçilerdir. Kendi başına gezeninden, ana-babalarının ittirdiği çocuk arabalarında oturanlara kadar hepsi ayrı bir güzellik katıyor fuarlara... Bakıyorum, ebeveynleri kitap seçerken çocuklar da cin gibi etrafa bakıyorlar. Bazıları henüz nerede olduğunun bile farkında değil belki, ancak inanıyorum ki kitapla ilk önce temas edecek, fuarın kıymetini en iyi bilecek olanlar yine onlar...
Büyük kentlerde açılan kitap fuarlarına yakın illerden, ilçelerden de kitap meraklıları gelir. Sözgelimi Manisa’da yaşayan birçok yazar, öğretmen dostla karşılaştım. Çıkardıkları dergileri okudum, onlar edebi inançlarıyla her yerde edebiyatı var etmek için olağanüstü çaba gösterirler. Aynı şekilde çevre yerleşim yerlerinden gelen okurlarla da karşılaştım, bazılarıyla sohbet etme fırsatı buldum.
Şurası bir gerçek, kitap okuru artıyor! Fuarlar özelinde açıklamam gerekirse benim, yayınevlerinden, fuarlardan edindiğim gözlemlerim tür çeşitliliğinin de yeni okur yarattığı yönünde.
Orhan Kemal, Orhan Veli, Oktay Rifat, Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın doğumlarının 100’üncü yıldönümü olması vesilesiyle, İzmir Kitap Fuarı’nda da özel etkinliklerle anıldılar. Bu durum okurların ilgisine de yansımıştı...
Fuar alanına giden yol üzerinde gençlerin çıkardıkları dergiler sergileniyordu. Gençler, gelenlerle konuşuyor, ziyaret edenlere yaptıklarını anlatıyor, görüşlerini iletiyorlardı. Fuarların bu ve benzer fuar dışı etkinliklerle daha da renklendiği kanısındayım.

***

İZMİR KİTAP FUARI’nın bu yıl onur konuğu Feyza Hepçilingirler idi.
Enver Ercan’ın fuar ve onur konuğuna özel hazırladığı kitabın başlığı: “Hep Gülümsedim”.
Feyza Hepçilingirler, ayrı bir yazı konusu. Romanlarından, öykülerinden, denemelerinden, eleştirilerinden, Türkçe Günlükleri’nden söz edeceğim.
Fuarın ilk günlerinde Feyza Hepçilingirler ile ilgili konuşmalar yapıldı. Devam eden günlerde de yapılacak.
TÜYAP bu yıl tam fuar zamanında önemli, belgesel bir kitap yayımladı.
Şair, yazar, çevirmen Yüksel Pazarkaya’nın Ajan X kitabından söz ediyorum. Kitabın alt başlığı şöyle: İkinci Dünya Savaşı’nda Hitler Almanyası’nın Türkiye Politikası.
Bülent Ünal, Sunuş’ta kitabın yayın gerekçesini şu sözlerle açıklıyor: “Biz Türkler İkinci Dünya Savaşı’nı pek bilmeyiz. Olup bitenden fazla haberdar da değiliz. Belki de savaşa girmeme başarımız bu ilgisizliğimizin nedeni oldu. Gerçek bir dost Yüksel Pazarkaya İkinci Dünya Savaşı’nda Türk-Alman ilişkilerine dair bir kitabı, bu eksikliğimizi bir ölçüde kapatabilmek için hazırlama arzumuza olumlu yaklaşarak bizleri mutlu etti.”
Yüksel Pazarkaya da Özsöz Yerine’de kitabın yazılış biçimini açıklıyor:
“Hitler Almanyası’nın İkinci Dünya Savaşı sırasında Türkiye politikasını tarihsel bir anlatı biçimiyle yazmaya çalıştım. Konuyu elimden geldiğince, savaş sürecinin evreleriyle genel bir çerçeve içine koymak istedim. Hemen hemen yalnızca Alman kaynaklarını kullandım. Bu kaynakların en önemlilerini kitabın sonrunda ‘kaynakça’ bölümünde veriyorum. Kaynak kullandığım yapıtların çoğu, Almanya arşivlerinden birincil belgeler kullanılarak yazılmış bilimsel yapıtlardır. Bu tarih anlatısındaki bilgiler doğrudan o yapıtlara dayanıyor.”

***

KİTAP fuarları her anlamda hayatımızı zenginleştiriyor. 19’uncu İzmir Kitap Fuarı’nda bunu bir kere daha gördüm.