Paylaş
Genç sanatçılar Emirhan Eren, Esra Oskay, Hatice Akyüz, Sümer Sayın’ın yapıtlarının yer aldığı sergi, açılıştan hemen önce, Gülsün Karamustafa, Işın Önol, Ayşe Umur, Can Elgiz, Başak Şenova ve M. Özalp Birol’un yer aldığı seçici kurul tarafından değerlendirildi.
Büyük ödülü Esra Oskay, başarı ödüllerini ise Sümer Sayın ve Hatice Akyüz aldı.
2016 yılında aramızdan ayrılan Prof. Kaya Özsezgin adına verilen Özel Başarı Ödülü’nün sahibi ise Emirhan Eren oldu.
Bu yarışmaların, ödüllendirmelerin genç kuşak sanatçılar için destekleyici güç olduğunu, ileriki çalışmalarda bu ve bunun gibi ödüllerin bir referans değeri taşıdığını unutmamalıyız.
Seçilen eserleri, 11 Haziran akşamına kadar Elgiz Müzesi’nde görebilirsiniz.
Kazananların yanı sıra, yapıtlarıyla kataloğa girmeye hak kazanan sanatçıların yapıtlarını da katalogda görebilirsiniz.
Kataloğun başında M. Özalp Birol, yarışmanın özelliğine değiniyor:
“Bence bu yarışmanın başarısının altında yatan en önemli unsurlardan biri seçici kurulun yapısı ve niteliğidir. İstanbul Rotary Sanat Ödülü Yarışması’na başvuran genç sanatçılar ve yapıtları, bağımsız, farklı görüş ve altyapılardan gelen, belli aralıklarla değişen jüri üyeleri tarafından özenli ve dikkatli bir incelemenin sonunda seçilmektedir.
Hepsi birbirinden ilginç yapıtlara imza atan bu değerli genç sanatçılar birçok uluslararası ve ulusal başarıya da imza attılar; İstanbul Rotary Kulübü Sanat Yarışması’nın ilk yılında ödül kazanan sanatçılardan Seçkin Prim, daha sonra Londra’da Saatchi Gallery’de The Discipline Factory isimli bir sergi açmıştı.
2011-2012 döneminde yarışmanın büyük ödülünü kazanan genç sanatçımız İhsan Oturmak, yarışmanın hemen ardından, Paris, Louis Vuitton Espace Culturel’de 11 Türk sanatçının katıldığı ‘Yolculuklar’ isimli bir sergiye katılmış, resimleri Paris’te sergilenmişti.”
*
KATALOGDA sanatçılarla yapılan söyleşileri okuduğunuzda onları ve yapıtlarını daha yakından tanıyacaksınız.
Diyaloglar bölümünde Esra Oskay, Ayşe Umur’un sorularını yanıtlıyor. Oskay, çalışmalarını nasıl özetliyor:
“Toplumsal olanın kendini yeniden ürettiği ve bireysel olanın da bu şartlar altında biçimlendiği bir saha olarak mekânla olan ilişkimiz üzerine düşünüyorum uzun zamandır.”
Gülsün Karamustafa’nın sorularını Hatice Akyüz şöyle yanıtlıyor: “2012-2016 yıllarında Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nde okudum. Resim yapacağım diye yola çıktım açıkçası, fakat lisansımın ilk yılında Acıbadem-Kadıköy güzergâhında yıkılmakta olan bir binanın dikkatimi çekmesiyle beraber meğer şimdiki sanat üretimimin de temeli olan fotoğrafı çekmiştim.”
Işın Önol’un Sümer Sayın’a sanatının özellikleri konusunda yönelttiği soruya verdiği karşılıktan ilgi çekici bir bölüm: “Aynaları genelde mekânı bölmek ve alternatif alanlar yaratmak amacıyla kullanıyorum. Sadece belirli bir mesafeden gözlemleyebildiğimiz ama içine giremediğimiz, müdahale edemediğimiz bu alanlar gerçeklik ve algı kavramlarını sorguya açıyor.”
*
GENÇ kuşak sanatçılarının çalışmalarını tanımanın önemini kabul ediyorsanız, bu sergiyi görmelisiniz.
Paylaş