İstanbul Modern 5. yılını yeni bir koleksiyonla kutluyor

İSTANBUL Modern Sanat Müzesi, beşinci yılını yenilenen ve genişleyen koleksiyon sergisiyle kutluyor.

Ana sponsoru Telekom olan "Yeni Yapıtlar, Yeni Ufuklar" sergisi, modern ve çağdaş sanatın bir tarihini sunuyor. Hiç kuşkusuz bu tarih içinde sadece sanat tarihini belirleyen akımlar, anlayışlar, kişiler yok, dönemin toplumsal ve siyasal yaşamının da bu yapıtlarda izdüşümünü görebiliyorsunuz.

Koleksiyon sergisinde 134 sanatçının 200 yapıtı yer alıyor.

Bir müzenin koleksiyonu, onun sanata bakışı ile seçici ama çoğulcu anlayışını da yansıtmalıdır.

İstanbul Modern Sanat Müzesi’nin koleksiyon oluşturulma ilkesinin ardında bunu görmek mümkün.

Resimden heykele, enstalasyondan videoya uzanan bir çeşitlilik.

Koleksiyondan, kronolojik bir sanat tarihi bilgisini de çıkarabilirsiniz.

Sergiden bazı örnekler vermek isterdim ama en çok korktuğum, sergi ziyaretçisini yönlendirmek. Bazı yapıtlara bakışı, ilgiyi odaklamak.

Çünkü gerçekten koleksiyon sergisinde renkli bir geziye çıkacaksınız.

Yapıtların yanında bilgi verildiği, kulaklıklarla tanıtım yapıldığı için rehbere de gereksinim yok.

Sanatı erişilmez görenlere bir mesaj veriyor bu sergi. Sanat evinizde, hatta odanızda, sokağınızda, gezdiğiniz meydanda, içinizde, bireysel serüveninizde, toplumsal serüveninizde, sizin ekseninizde dönenip duruyor.

* * *

İSTANBUL Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı, 32. Avrupa Müze Forumu’nda ’yenilikçi bakış açısı’ nedeniyle Özel Ödül’e layık görülen İstanbul Modern’in Avrupa’nın öncü müzeleri arasında yer aldığını belirtti:

"Çok kısa sürede İstanbul’un simgesi haline gelmeyi başardık, bugünün Türkiye’sini görmek isteyenler mutlaka İstanbul Modern’i ziyaret ediyor. Müzemiz, bugün dünyada çağdaş ve modern Türk sanatını yakından incelemek için bir pencere. İstanbul Modern, artık uluslararası sanat dünyasının benimsediği bir çağdaş sanat markası."

İstanbul Modern
Şef Küratörü ve bu serginin de küratörü Levent Çalıkoğlu müzenin özelliğini şöyle tanımlıyor:

"İstanbul Modern, müze olgusunun sosyo-kültürel hayatın en önemli sahnesi olduğunu gösterdi."

Annette Merrild
’in Oda Projesi Fotoserisi’ni de görmelisiniz.

Değişik ülkelerin, çeşitli kentlerindeki odaların fotoğrafları çekilmiş. O odalarda yaşayanlar üzerine öyküler kurulabilirsiniz. Ya da benzerlik, tekdüzelik odaların esas malzemesinin aynılığına dikkati çekebilir.

Kataloğun başında yer alan küratör Engin Özendes ile Annette Merrild’in yazılarını okumalısınız.

Hafta sonu programınıza, İstanbul Modern’deki, "Yeni Yapıtlar, Yeni Ufuklar" sergisini alın. Hem sanat tarihimizin seçkin örneklerini göreceksiniz hem de hayat-sanat ilişkisi üzerine düşüneceksiniz.

* * *

İSTANBUL MODERN artık hayatımızın merkezinde. Ve öyle kalmaya da devam edecek.

Özellikle de bir müzeyi yoktan var eden Oya Eczacıbaşı’nı kutluyorum.
Yazarın Tüm Yazıları