İstanbul hakkında her şey

NTV Yayınları’nın yayımladığı İstanbul Ansiklopedisi, İstanbul’u bütün özellikleriyle, semtleriyle, mekânlarıyla, yazarlarıyla, tarihsel dönemleriyle, üzerinde emek verenlerle tanıtıyor.

Bu tür ansiklopedileri severim.
Her maddeyi bir uzman, bir bilen yazar kaleme aldığından değişik üsluplardan değişik lezzette bir ansiklopedi çıkar ortaya. Okuyan tek düze, birbirinin tekrarı niteliğindeki bir ansiklopediden çok daha fazlasını bulacaktır bu ansiklopedide.
Çünkü gezerken merak ettiğiniz bir yazarı, bir yeri herhangi bir tarihî olayı, yalıları buradan canınız istedikçe, gerek duydukça okuyabilirsiniz.
İstanbul Ansiklopedisi’nde Balıkhane Nazırı Ali Rıza Bey’i de bulursunuz, Bankerler’i de, tabii Balıklar’ı da.
İstanbul’da giyim kuşam nasıldı? Mesire yerleri nereleriydi?
Hiç kuşkusuz böyle bir ansiklopedide İstanbul’a gelen hatta bir süre de olsa yaşayanlardan de söz etmek gerekirdi.
Enis Batur’un ansiklopedinin başında yer alan İstanbul Ansiklopedisi yazısı, kitabın oluşum yöntemi konusunda bilgi veriyor, yazının son paragrafı ansiklopedinin geleceği konusunda umut veriyor: “Bu ansiklopediyi, zaman içinde tazeleyerek, yenileyerek, canlı bir organizma halinde tutmak hedeflerimiz arasında can alıcı bir yer tutuyor.
İstanbul, bunu hak ediyor.”
İstanbul Ansiklopedisi’nden bazı alıntılar yaptık.
Hem kitabın niteliğini daha iyi anlatmak hem de size bir İstanbul gezisi yaptırmak için.
(İstanbul Ansiklopedisi, Yayın Koordinatörü: Sevin Okyay, Yayına Hazırlayanlar: Aslı Bekdik, Ümit Bayazoğlu, Belkıs Yağız, NTV Yayınları)

Kitaptan

Hâlâ başkent İstanbul (Doğan Kuban)
İstanbul, New York, Bombay, Hong Kong ya da Brasilia değildir. İstanbul, Akdeniz çevresindeki bütün Roma yerleşmelerinden daha eskidir. Yunan koloni tarihinden önce de mevcuttur. Anadolu nasıl bir uygarlıklar beşiği ise İstanbul da bir imparatorluklar beşiğidir. Pagan Roma İmparatorluğu’nun, Hıristiyan Bizans İmparatorluğu’nun, Müslüman Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti olan bu kentin tarihi statüsü başka bir kentet yoktur. Bu geçmişin anıları ve fragmanları İstanbul’da yaşamaktadır. Gerçi bu tarihten kalan bütün maddi veriler bugünkü metropoliten alanın sadece 1/200’ünü işgal eder ve İstanbul’un tarihi nüfusu hiçbir imparatorluk döneminde bugünkü nüfusun 1/20’sinden fazla olmamıştır. Çağdaş eğilimler kentin tarihi varlığını yok edecek bir baskı yaratıyorlar. Ne var ki tarih sadece fiziksel varlıklarla değil, anılarla da yaşamaktadır. Bu kentin insanları da anıların yarattığı bir evrensel imgenin gölgesinde yaşamakta ve kent tarihin tanımladığı kimliğini sürdürmektedir.

6-7 Eylül Olayları ve Komünist Avı (Ayhan Aktar)
İstanbul’da yer yerinden oynarken Cumhurbaşkanı Celâl Bayar ve Başbakan Adnan Menderes trenle Ankara’ya doğru gitmekteydiler. Olayların duyulması üzerine tren durduruldu ve devlet erkânı İstanbul’a geri döndü. Nihayet gece yapılan toplantılar sonucunda şehirde sıkıyönetim ilan edildi ve Sıkıyönetim Komutanlığı’na Korgeneral Nurettin Aknoz getirildi. Ertesi sabah vilayette yapılan basın toplantısında Cumhurbaşkanı Bayar, söze suçun basında olduğunu ve halkı basının kışkırttığını belirterek başladı. Ayrıca Bayar’a göre işin içinde “komünist parmağı” da vardı. Bayar, suçlu olan komünistlerin yakalanacağını söyledi. Gerçekten ertesi gün İstanbul’da ‘solcu’ olarak bilinen herkes evlerinden toplanmaya başladı. Aralarında Kemal Tahir, Aziz Nesin, Hasan İzzettin Dinamo, Arslan Kaynardağ, Dr. Müeyyet ve Can Boratav, İlhan Berktay, Asım Bezirci, Faik Muzaffer Amaç, Erdoğan Berktay ve Dr. Hulusi Dosbdoğru, Sevim Belli, Zehra Kosova gibi aydın ve yazarların bulunduğu 48 kişi Harbiye’deki askeri hapishaneye yollandı. Son derece kötü şartlarda uzun bir tutukluluk süreci geçiren bu insanlar, 1955 yılı Aralık ayının sonunda serbest bırakıldılar.
Bu arada Korgeneral Nurettin Aknoz ise basına sansür uyğuladı ve 6-7 Eylül Olayları’nın ‘komünistler dışında birileri’ tarafından yapıldığı konusunda herhangi bir yayın olursa, o gazeteyi kapatacağını belirtti.

Reşad Ekrem Koçu ve İstanbul Ansiklopedisinin Serüveni (Emre Ayvaz)
Bir “İstanbul Ansiklopedisi” yapma fikrinin Koçu’nun aklına ilk ne zaman geldiğini bilmiyoruz. Cemal Çaltı isimli bir kereste tüccarının maddi desteğiyle çıkarmaya giriştiği “birinci” İstanbul Ansiklopedisi’nin ilk fasikülü 7 Aralık 1944 tarihini taşıdığına göre, 1930’ların sonları olmalı. 25x34 cm boyutlarındaki fasiküller halinde Tan Matbaası’nda basılarak yayımlanan ansiklopedinin maddi yükü Cemal Çaltı’nın desteğini çekmesi üzerine Koçu’nun omzuna biner.(...)
Ama Reşad Ekrem Koçu projesinden vazgeçmez. Maddi destek sağlayacak yeni bir sermayedar bulur (Mehmet Ali Akbay) ve 1951 yılında ansiklopedi bürosunu ankara Caddesi No. 50’den Sirkeci’deki Mühürdarzâde Hanı’nın iki odasına taşınır. (...)
Koçu’yla, ansiklopedinin başta kararlaştırdıkları gibi on beş ciltte bitmeyeceğini anlayan Mehmet Ali Akbay’ın ortaklığı -ansiklopedinin künyesindeki değişiklikten anlaşıldığı kadarıyla- yedinci cildin yayınlanmasının ardından, yani 1965’te sona erer. Reşad Ekrem Koçu’nun ve İstanbul Ansiklopedisi’nin yaşadığı ikinci felaket budur: ortaklığın bozulmasıyla beraber Koçu bütün arşivini Sirkeci’deki bürodan annesiyle ablasının ölümünden sonra köşklerini satıp yerleştiği Göztepe’deki apartman dairesine taşır. Aynı sıralarda Mehmet isimli bir çocuğu evlat edinip yanına alır ve Koçu Yayınları’nı kurar. İstanbul’a gitgide daha az inmeye, ansiklopediyle ilgili işlerini çoğunlukla başkalarına yaptırmaya, bir tür inziva hayatı görmeye başlar. (...) Ansiklopedi’nin 10. cildi 1971 yılında çıkar. Ama artık Koçu’nun işlerini kolaylaştıran eski yazar arkadaşlarının çoğu ölmüş, ansiklopedi ilk zamanlardaki popülerliğini kaybetmiş, fasikülleri para toparlanabildikçe çıkan, “marjinal” denebilecek bir yayın haline gelmiştir. 1973’te yayımlanan ve 7076. sayfada, GÖKÇINAR (mehmed) maddesiyle biten on birinci cilt, İstanbul Ansiklopedisi’nin son cildi olur.

DOĞAN HIZLAN’IN SEÇTİKLERİ

Nazlı Eray / Tozlu Altın Kafes / Doğan Kitap
Enis Batur / Yolcu / Kırmızı Yayınları
Simone De Beauvoir / Tüm İnsanlar Ölümlüdür / Turkuvaz Kitap
Charles Dickens / Mister Pickwick’in Serüvenleri / YKY
Tatiana Salem Levy / İzmir’in Anahtarı / Hit Kitap
Yazarın Tüm Yazıları