‘Issız Çığlık’ın şairi Sabri Altınel

2005 yılı şairSabri Altınel’in 80. doğum, 20. ölüm yılıdır.

Öğrencilerinin, yazarların, şairlerin de katıldığı bir anma toplantısı yapıldı.

Bilgi Üniversitesi Kuştepe Kampusu’ndaki gün, yayıncı ve öğrencisi Nazar Büyüm’ün konuşmasıyla başladı.

Tristan Murail’in Winter Fragments eseri icra edildi, yöneten şairin müzikçi oğlu Ahmet Altınel’di.

Hakan Eroğlu’nun kısa filmi Issız Çığlık gösterildi.

Şiiri üzerine de, Ataol Behramoğlu, Konur Ertop, Doğan Hızlan, Osman Senemoğlu konuştular.

Edebiyatı sevdiren edebiyat öğretmenlerinin yeri gönüllerde, belleklerde ölümsüzleşir, hatta kuşaktan kuşağa geçer.

Sabri Altınel’in öğrencisi Popüler Tarih’in yazı işleri müdürü Lütfi Tınç, eşi Hürriyet Gazetesiyazarı Ferai Tınç da anma gününe ellerinde çiçek buketleriyle gelmişlerdi.

Tınç Ailesi’nin besteci, müzikçi oğulları Mustafa Tınç da, Bütün Olanları Bırakın şiiri üzerine bir beste yaptı. O da seslendirildi. Öğretmen sevgisinin sürekliliğini, kuşaktan kuşağa devrini simgeleyen bir davranış. Çok hoşuma gitti.

* * *

ADAM SANAT Dergisi’nin (Mayıs 2005) ‘Sessiz Çığlık’ Sabri Altınel Özel başlıklı sayısında Sabri Altınel üzerine eleştiriler, anılar yer alıyor.

Ayrıca Issız Çığlık adıyla da Toplu Şiirler’i yayınlandı.

Sabri Altınel, bütün akımların, grupların ötesinde özgün bir şiir yarattı.

Onun şiirlerini ilk okuduğunuzda, sizi birden kendi içine çekmeyebilir. Çünkü yüzeysel okurun geçici, günübirlik şiir gereksinimini karşılayan bir şiir anlayışından uzaktır. Ancak derinlemesine okuduğunuzda, iyi bir şairle karşılaştığınızı fark edersiniz.

Şiir Üstüne yazısında, yalnız onun poetikasının ana çizgilerini bulmazsınız, Türk şiir serüvenini de özlü biçimde gözden geçirmiş, çok önemli saptamalarda bulunmuş bir yazıyla karşılaşırsınız.

O yazıdaki bir cümle birçok şairin şiir anlayışını özetler:

‘Bir şiirin hikáyesi şairinin hikáyesidir.’

Evet, yaşadıklarıyla, öğrendikleriyle, okuduklarını özümsemesiyle gerçekleşen bir öykü.

* * *

İNSANIN DEĞERİ şiirinden birkaç dizeyle yazımı noktalayacağım:

‘Elbette bir insan ne demektir bilmiyorsunuz/ Çünkü siz bir çiçeğin bir sabah nasıl açıverdiğini bilmiyorsunuz/ Suların nasıl hayat dolu akıp gittiğini bilmiyorsunuz/ Toprağın bereketini bilmiyorsunuz/ Aşklar nasıl kalplerden kalplere geçer bilmiyorsunuz/ Sevinci iyilikleri mutluluğu bilmiyorsunuz/ Nişanlılıkları düğünleri cümbüşleri.’
Yazarın Tüm Yazıları