Paylaş
İsrail edebiyatından en çok, üç kişiyi Türk okurları tanıyor.
Amos Oz, Etgar Keret ve David Grossman.
Yıllar önce iki İsrailli yazar 1966 Nobel Edebiyat Ödülü’nü paylaşmıştı:
Shmuel Yosef Agnon (1888-1970) ile Nelly Sachs (1891-1970).
Ödülü kazandıktan sonra kitapları dilimize de çevrilmişti.
* * *
DOSYADAKİ yazarlar ve yazı başlıkları şöyle:
Anat Feinberg / Modern İbrani Kurgusal Edebiyatı,
Gershon Shaked / Amos Oz Röportajı,
Emily Miller Budick / Aharon Appelfeld Üzerine Bir Deneme: Appelfeld Bölgesi,
Yaron Avitov / İşgal Bitsin,
Miri Paz / Üç Ceset ve Bir Gülümseme,
Ioram Melcer / Her Şeyi Yenen Çatışma,
Gershon Shaked / Abraham B. Yehoshua Röportajı.
Anat Feinberg’in Modern İbrani Kurgusal Edebiyatı yazısı dünden bugüne İsrail edebiyatının çizgisini çizerken, bugünkü durumu özetliyor:
“Açıkça görülebilir ki Yahudi edebiyatındaki değişimler, İsrail’in sosyopolitik ve kültürel yaşamındaki değişik seslere ayna tutmaktadır. Şu anda edebiyatta faal olan dört kuşak yazarın yakın bir incelemesi bu değişim akımlarını ortaya koymaktadır. Ancak bütün diyakronik tasvirlerde olduğu gibi, burada da resmi doldurmakta ve edebi hayatın dinamiklerini belirsizleştirmektedir. Okurları gibi, modern Yahudi edebiyatı çeşitlidir. Önemli yazarların yüksek edebiyat romanları çok satanlar listelerine girer ve bir iki yılda 80 bine kadar satarlar. İsrail’de ayrıca ‘popüler edebiyat’ ya da başka bir ifadeyle ‘rahat okuma’ da ön plana çıkmıştır: Dedektiflik hikâyelerinin yanında keyifli, yerel kurgulara sahip kitaplar da dikkat çekmektedir. İsrail edebiyatında görece yeni bir tür olan sofistike gerilim Batya Gur ve Shulamit Lapid gibi yazarlarla İsrail dışında da büyük bir başarı elde etmiştir.
Modern Yahudi edebiyatı hareketli, meydan okuyan bir edebiyattır. Sürekli evrim geçiren bir milletin kültürel kimlik kartı olmasının yanında, toplumuna şekil de vermektedir.”
Amos Oz kendisiyle yapılan söyleşide, İsrail’e ve insanın/insanlığın bugünkü durumuna dair çok önemli şeyler söylüyor.
Çocukluğundan başlayarak, ailesiyle, devlet büyükleriyle, geleneklerle hesaplaşıyor:
“Ben hiçbir zaman linç grubunun parçası olmayacağım. Bireysel ve göreceli problemsiz bir duruş olduğu sürece Siyonist söylem, kibutz hareketi ve emek hareketine yüksek dozda eleştiriyle yaklaşmış olabilirim.”
Oz’un baba figürü ekseninde bir ailenin anatomisi ile bir devletin kuruluşu sarmal biçimde bu söyleyişinin ilgi çekiciliğini artırıyor. Söyleşide, özellikle aşk ve aşk edebiyatı üzerine söyledikleri, bir usta yazarın gözlemlerini iletiyor bize.
Dosyanın sonundaki, Modern İbrani Edebiyatı Okuma Listesi, dosyadaki bilgileri geliştirme konusunda size yardımcı olacak.
* * *
EDEBİYAT bir ülkenin toplumsal, siyasal, bireysel bütün tarihini yansıtır. Bu dosyada bu özellikleri fazlasıyla bulacaksınız.
(*) Roman Kahramanları, Üç Aylık Edebiyat Dergisi, Ocak/Mart 2012, Sayı 9.
Paylaş