Paylaş
Bir ulusun müziğini dinlemeden, onu öğrenmeden hakkında yapacağınız bütün değerlendirmeler eksiktir, hatta yanlıştır.
Hele Osmanlı gibi bir imparatorluğun yönettiği alanın büyüklüğünü düşündüğünüzde, müzik tarihini öğrenmenin zorunluluğuna karar verirsiniz.
Elbette müzik tarihini bilmek iki çalışmanın da bir arada yapılmasını gerektirir:
Hem okuyacaksınız hem dinleyeceksiniz. Bunu bir kültür bütünlüğü içinde yorumlayacaksınız. Bu açıdan yaklaştığınızda bu CD’nin önemini daha iyi anlarsınız.
Sanatçıların biyografilerini albüm kitapçığında okuyabilirsiniz, o zaman müziğin bütün türlerden, bütün alanlardan öte evrenselliğini bir kez daha düşünürsünüz.
Albümün kapağı şöyle:
“lâmekân ensemble
the book of lovers
classical ottoman music”
Kitabın başındaki alıntı:
“Kayd et beni defter-i uşşaka a mâhım”
Âşıklar defterine kaydolmak istiyor.
Albüm kitapçığındaki metinler: Türkçe, Fransızca, İngilizce olarak yer almış. Bu tip albümlerin evrensel bir yayılım kazanması için birkaç dilde yayınlanması şarttır.
Albümün niteliği şu cümlede özetlenebilir.
“Bu albümde, 17-18, yüzyıl Osmanlı-Türk müziğinin bir seçme repertuvarı seslendiriliyor. Repertuvarda, dönemin sözlü ve enstrümantal fasıl anlayışında yer alan çeşitli formlardan örnekler sunuluyor. Eserler yalnızca bu yüzyıllardan seçilmeyerek daha önceki dönemlerde bestelenmiş örneklere de yer veriliyor.
İki CD’nin birincisi XV-XVII yüzyılları ikincisi XVIII-XIX’uncu yüzyılları kapsıyor.”
Lâmekân topluluğunun müzik tarihindeki yeri nedir?
Lâmekân topluluğu, farklı makamlardan ve formlardan eserler seçerek dönemin kompozisyon anlayışını geniş bir yelpazede dinleyiciye sunuyor. Topluluk, bir yandan geleneksel (klasik) icra anlayışını akılda bulundururken diğer yandan icrada modern tekniklere ve yeni arayışlara da başvuruyor. Böylelikle yüzyıllar öncesinden gelen ve günümüzde nadiren icra edilen eserler, geleneksel tavırdan uzaklaşmaksızın bugünün zevkine uyacak şekilde yeniden yorumlanıyor.
Albüm, Osmanlı dönemi dini müziğe bir örnek olarak Arapça güfteli bir tesbih ile başlıyor.
Bütün klasik müzik geleneklerinde olduğu gibi, Osmanlı mirası da, bestekâr ve şairlerinin dehası sayesinde, repertuvar, çeşitlilik ve müzikal formlar açısından büyük bir zenginliğe sahipti. Saray müziğinde klasik konsere fasıl adı verilir aynı makamda değişik formlardaki eserler ritim devirlerine göre belli bir sıralama ile birbirine bağlı olarak icra edilirdi.
Lâmekân topluluğunun Garden Of Fidelity, Music of the Ottoman Court albümünde yer verdiği parçalar, zirve dönemine odaklanıyor ve esas olarak III. Selim’in sarayında bulunan müzisyenlerin eserleri ile, yine o dönemin ustaları tarafından yetiştirilmiş bestekârların eserlerinden oluşuyor.
Değişik orjinallerden gelen müzisyenlerin “Lâmekân” (mekânsız) ismini almaları hayli semboliktir. Lâmekân topluluğu müzik tutkusunun kültürel, dini ve coğrafik sınırların çok ötesinde olduğunun canlı ispatıdır. Bugün Türk, Japon veya Arap sanatçıların klasik Batı müziği yorumlamalarını nasıl yadırgamıyorsak, müziğe ve müziğin evrenselliğine sadece safiyane tutku ile bağlı çeşitli milletlerden sanatçıların değişik müzikler icra etmelerine de şaşırmamamız gerekir.
*
BİRİNCİ CD’de 20, ikinci CD’de iki parça var. Sözlü parçalar dışında taksimleri de dinleyebilirsiniz.
Lâmekân Ensemble kimlerden oluşuyor:
Tristan Driessens - ut, şef
Rıdvan Aydınlı - vokal, ney
Ruben Tenenbaum - keman
Muhittin Kemal Temel - kanun
Simon Leleux - bendir, daire, darbuka
Robbe Kieckens
Konuk Sanatçılar:
Derya Türkan - kemençe
Murat Aydemir - tanbur
Burcu Karadağ - ney
*
HEM iyi bir müzik dinleyeceksiniz, hem bulunduğunuz ülkenin müzik zevkini hissedeceksiniz hem de müzik tarihimizi öğreneceksiniz.
.............................................................
(Cypres)
www.cypres-records.com
www.lamekanensemble.com
Paylaş