Paylaş
Bir şehri haritalardan, planlarından okumak sadece uzmanların değil, harita tutkunlarının, tarihe ilgi duyanların da merakıdır.
Sultan II. Abdülhamid Devri Harita ve Planlarında İstanbul kitabı bu yönden önemli.
Başta Kadir Topbaş’ın kaleme aldığı ‘Sunuş’ yer alıyor.
Kültür A.Ş. imzalı ‘Takdim’de, Sultan II. Abdülhamid’in haritaları kullanışı konusunda bilgi verildiği gibi, kitabın içeriği hakkında da izahta bulunuluyor:
“Sultan II. Abdülhamid Han’ın yeterince bilinmeyen bir yönü de İstanbul ve çevresini haritalarla takip etmiş ve elinin altında toplamış olmasıdır.”
Cezmi Eraslan, ‘Önsöz’de haritanın kaynak olma işlevini yazmış:
“Gerek kültür tarihi, gerekse askerî, coğrafi, siyasî ve idarî bakımlardan ele alınan olay, müessese ve kavramların gelişme seyrini takip etmede yol gösterici işaret taşlarından biri de haritalardır. Devlet yöneticilerinin uyguladıkları her türlü politikalar döneme ilişkin haritalarla belgelenebildiği gibi, askeri hazırlıklardan, sosyal ve demografik yapıya, kültürel ve kentsel yaşamın her aşaması harita ve planlar sayesinde gerçeğe en yakın şekilde ortaya konulabilir. Çoğunluğunu Sultan II. Abdülhamid devri örneklerinin oluşturduğu harita ve planların ışığında bir yandan İstanbul’un mimari tarihi, diğer yandan kültürel, sosyal ve askeri gelişimleriyle birlikte nüfus hareketlenmelerini de öğrenmek mümkündür.”
Peki bu haritaların önemi nedir, hangi siyasal ve askerî ihtiyaçları karşılar?
Abdullah Ademoğlu’nun ‘Giriş’ ana başlıklı ‘Harita, Dünyada ve Türkiye’de Haritacılık’ adlı yazısında haritacılığın tarihini özetlendikten ve bizdeki harita çalışmalarına değinildikten sonra bu albümün nitelikleri sıralanıyor. Harita, insanların büyük boyuttaki birçok şeyi kuşbakışı bir bakışla görmesi gereğinden doğmuştur.
Savaşlarda taarruz noktalarından cephe planlarına, su yollarına, ticaret merkezlerine kadar birçok şeyin ne olduğunu, nasıl kullanılacağını haritalardan öğrendiğimizi belirtmekte Ademoğlu.
Batı ile İslâm âlemindeki harita çalışmalarının, öncü keşiflerin tarihinin de yer aldığı bu yazı, 15-16. yüzyılda dünya devleti haline gelen Osmanlı’da haritacılığın ne yönde geliştiği konusunda da bilgiler vermektedir.
Uzmanların ve meraklı okurların bildiği gibi, Pirî Reis’in Atlantik haritası ve meşhur Kitab-ı Bahriye haritacılık tarihimiz açısından anılması gereken eserlerin başında gelir. Kitabın bir özelliği de, okura sunulan haritaların büyük bir çoğunluğunun el yapımı olup pek azının matbu olması... Albümde en eski harita, topların menzillerini gösteren 1221/1806 - 1807 tarihli harita, en yeni haritaysa Küçükçekmece kazasına tabi Alibeyköyü Çiftliği’nin 1319/1902 tarihli haritasıdır.
Kitabın sonunda ‘Dizin’ bulunuyor. Her haritanın künyesi detaylı olarak verilirken, düzenleme tarihinden baskı özelliklerine, ebatlarından üzerinde taşıdığı ‘Ferman’a kadar tüm bilgiler yer alıyor. Dönemin İstanbul’unu dönemin haritalarıyla dolaşabileceğiniz bir çalışma.
Sultan II. Abdülhamid Devri Harita ve Planlarında İstanbul
Haz.: Yaşar Koçak, Abdullah Ademoğlu, Attila Beşli, Zekiye Eraslan, Yasemen Akçay
Kültür A.Ş.
Doğan Hızlan’ın seçtikleri
Selim İleriİstanbul Mayıs’ta Bir Akşamdı
Everest
Herman Melville
Veranda Öyküleri
Alakarga
İhsan
Oktay Anar
Galîz Kahraman
İletişim
Eva Illouz
Aşk Neden Acıtır
Jaguar
Paylaş