Paylaş
Türkiye’de ve dünyada heykelleri, en önemli yerlere konulmuştur.
Kars’ta yaptığı bu heykelin de (İnsanlık Anıtı) gerek görünüşü gerek taşıdığı anlam bakımından nitelikli bir sanat eseri olduğundan kuşkum yok.
Devlet ve hükümet adamlarının, bir sanat eserini eleştirmeden önce, sanatçısıyla konuşmasını, heykelin yapılış amacını, neleri anlatmaya çalıştığını, ne olduğunu ondan öğrenmelerini bekliyorum. En iyi yöntemin bu olduğu kanısındayım.
Sanatçılarla kahvaltıda buluşan, onlarla görüşen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yine böyle bir konuşmadan sonra heykel hakkında konuşmasını, ondan sonra düşünceye varmasını, yargıya varmasını bekliyorum.
Mehmet Aksoy için epeyce yazdım.
Yeniden onun heykel sanatımızdaki yerini, önemini gündeme getirmek gibi gereksiz bir çabaya girmeyi, onun gibi tanınması, bilinmesi gereken iyi bir sanatçı için ayıp sayarım.
* * *
HEYKEL nedense bizim ülkemizde en netameli sanat türüdür.
Çünkü geleneğimizde olmadığı için, heykel denince aklımıza sadece Atatürk heykelleri veya dini kaynaklı olarak putlar gelir. Hele 12 Eylül Darbesi’nden sonra başlatılan Atatürk heykelleri kampanyası, heykele sevgi duyulmasını önlemiştir.
Daha sonra yapılan heykellerin de bu sevgiyi artırdığını söyleyemem.
Kentin orasına burasına dikilen tarihimizin ünlü büyüklerinin, bugünün yazarlarının heykellerinin, heykel sanatındaki yerini, görsel sanatlar eleştirmenlerine bırakıyorum.
Siyasetin, siyasi anlayışların sanata karışmasına her zaman karşı durmuşumdur, sanatın kendine özgü kuralları, yasaları vardır.
Bunu düşünerek siyasetçilerin kendi anlayışlarına karşı da olsa, onu sanat adına saygıyla karşılamalarını salık veririm.
Modern heykeller belki heykelin tarihini, geldiği yeri bilmeyenler için, kim olursa olun, beğenme duygusunu tek ölçü alanlar için yapılan değerlendirmeler, eksik ve yanlıştır.
Her sanat gibi heykel de değişiyor, gelişiyor.
Ayrıca yönetimde devamlılık olması gerekir. Bir belediye başkanının yaptırdığını diğer belediye başkanı yok saymamalı, Mehmet Aksoy gibi bir heykeltıraş, artık kişisel beğenileri, siyasal değerlendirmeleri aşmış bir sanatçıdır.
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın bir yanlış anlaşılma olduğunu belirten açıklamasının uygulamada sonucunu vermesini bekliyorum.
* * *
MEHMET AKSOY’u aradım, bu olay konusunda söylediklerinden bazılarını yazıma alacak önemde ve değerde buldum.
Sit alanı konusunda söylediklerine katılıyorum. Erzurum Koruma Kurulu, projeyi onaylamış. Heykelin alanı temizlenecekmiş, oraya bir amfitiyatro yapılacakmış.
Sanatçının mesajı iki komşunun dostluğuna dair. Gerçekten de savaşa karşı duran, barışa çağıran bir anlayışı ebedileştirmiş. Siyaset dünyası, hükümet de Türk-Ermeni barışı için çalışmıyor mu? O zaman bu anlayışı destekleyen bir heykel de barışı destekleyen büyük bir işlev taşıyor.
Heykeltıraşa göre, heykel üzerine konuşma fırsatı doğmuş.
Böcek Evi’nde bütün gün televizyon çekimlerinde heykeli, heykelini anlatıyor.
Ne diyor özetle?
“Heykel bir tasvir değildir, üç boyutlu fotoğraf olmadığını anlatmaya çalışıyorum.
Politik bir dille anlatılmaz, heykelin kodları, alfabesi farklıdır.”
Konuşma fırsatı sözünün üzerinde duralım.
Eğer böyle bir olay olmasaydı, medya heykel konusuna girer miydi?
Bunca heykel sergisi açılıyor, sanat fuarlarına heykelcilerimiz katılıyor. Heykelin, heykeltıraşın adını anan yok.
Bir de bu açıdan bakın medyanın durumuna.
Paylaş