Her devrede hayata yeniden başlarım

ŞERAFETTİN Turan'ın yazdığı İsmet İnönü-Yaşamı, Dönemi, Kişiliği incelemesini okurken, onun kişiliğinde cumhuriyet rejiminin başarılarını, engebelerini birlikte yaşadım.

Şevket Süreyya Aydemir onun hakkında yazdığı kitabın adını İkinci Adam koymuştu.

Ben cumhuriyet tarihinde onu öyle görmüyorum.

Atatürk bir cumhuriyeti cesaretle kurdu, aynı dirençle de İnönü Türkiye'de demokrasiyi gerçekleştirdi.

Şevket Süreyya Aydemir'i, Metin Toker'i okuyanlar, bu büyük devlet adamının nice üstün niteliklerini bilirler, savaşta ve barıştaki zaferlerini anımsarlar.

Şerafettin Turan'ın kitabından bazı bölümler, onun kişiliğini dile getiriyor.

İnsanlar için, genç kuşaklar için, bugünün siyasetçileri için örnek bir devlet adamı olan İsmet İnönü'nün bu kitaptaki bu yanını yazarsam, bugünün devlet adamlarıyla bilgi, okuma tutkusu, hayata bakışı açısından okurlarıma mukayese için ölçütler vermiş olurum.

İhanetleri de, iltifatları da, zaferleri de, yenilgileri de yaşamış birinin 1950 yılında muhalefet liderliğine geçtiğinde söyledikleri, her okuyanda direnç duygusunu yaratacak güçtedir:

‘‘Ben ki birçok askeri ve siyasi zaferleri kazanmıştım. Ne oldu? 2-3 sene devam eden bir propaganda hepsini unutturdu, hepsini aldı götürdü. 8 sene içinde her şeye yeniden başladım ve ihtiyarlık yaşımda aklımla, sinirlerimle, kalbimle, ömrümün en çetin mücadelesini yaptım.’’

Askeri zaferler, başbakanlık, cumhurbaşkanlığı, muhalefet liderliği...

Hep dimdik, yakınmayan bir lider.

Turan'ın incelemesinde onun hastalıklarını öğrendiğinizde, bu mücadeleyi ancak demir bir iradenin, çelikten bir disiplinin kazanabileceğini kabullenirsiniz. Sağlık için de mücadele vermiştir.

Yenilenme sözünü ne kadar çok kullanıyoruz ama hayatımızda bu kavramın yeri ne kadar?

İsmet İnönü, gerçekten de bu en büyük özelliğini alçakgönüllü bir meydan okuyuşla açıklıyor:

‘‘Benim tabiatımda olan bir marifetim vardır. Yenilenirim. Her zaman yeni bir şey öğrenirim.’’

Gerek ajandasında gerek bu kitapta, onun oğullarıyla mektuplaşmalarında kısır siyasal tartışmaların izdüşümüne rastlayamazsınız, mektuplarında kimya dersinden, izafiyet teorisinden, Einstein'dan söz eder, ünlü tarihçi Arnold Toynbee ile görüşmelerini aktarır.

Onun Şark'a bakışını eleştirir, daha ayrıntılı tanıyabilmek için de kitaplarını ısmarladığını yazar.

1950'nin kışında oğlu Ömer'e gönderdiği mektupta, iyi okuduğunu belirtir:

‘‘Çok müddetten beri hafif ve keyifli okuyorum. Ne kadar da okuyacaklarım var, tahmin edemezsiniz. Okuma için çok hırslıyım. Sıhhatimin, sinirlerimin, sağlığımın benim tecrübeme göre en iyi delili budur.’’

Somerset Maugham'
ın bütün kitaplarını okumuş, onu çok sevmiş.

Aldous Huxley ve Gogol üzerine yazdıkları da ilgi çekici yorumlar içeriyor.

Şerafettin Turan'ın çalışmasında, Atatürk'ün ölümünden sonra muhalifleri toplama girişiminden başlayıp partiden kopmalara kadar olan dönem, gerçekten tarafsız bir bilim adamına özgü tutumla yazılmıştır. Bu bölüm iyi incelendiğinde, bugüne kadar uzayan olayların siyasi ve tepkisel çekirdeği anlaşılabilir.

Birçoğunuz 27 Mayıs, 12 Mart üzerine çok şeyler okumuşsunuzdur.

Ama İsmet İnönü'nün hayatındaki yeri açısından okuduğunuzda, bu hareketleri yerine oturtmanız mümkün olacaktır.

Şerafettin Turan'ın İsmet İnönü incelemesi her kuşağın okuması gereken önemli bir kitap.

Eski kuşak yaşadıkları günleri bir de bilimsel açıdan değerlendirme olanağı bulacak.

Genç kuşak ise bu kitabı okuduktan sonra eminim ki İsmet İnönü'yü daha yakından tanıyacak, değerini bilecektir.


DOĞAN HIZLAN'IN SEÇTİKLERİ


Annem İçin Selim İleri Doğan

İttihad-Terakki ve Cihan Harbi Zafer Toprak Homer

Ölünceye Kadar 1-2 Memet Fuat Adam

Pîrî Faruk Duman Can

Dolambaç Selçuk Demirel Sel
Yazarın Tüm Yazıları