Paylaş
Kaynak Gültekin’in Hasan Ferit Alnar’la yaptığı bir konuşma.
TRT’de 1975’te ölümünden 3 yıl önce yayınlanan programın adı ‘Sanatçının Dünyası’ idi. 69 yıllık yaşamını 32 dakikada özetlemişti.
Bu röportaj tam kırk yıl arşivlerde kaldıktan sonra, iyi müzisyen, iyi kanun sanatçısı Tahir Aydoğdu’nun eline geçti, artık YouTube’da izlenebiliyor.
Burada yaşamından önemli notlar yer alıyor.
Alnar, iyi bir kanuni olarak Darüttalimi Musiki’den geldi.
Ben kanun konçertosunu da çok severim, iki kanun sanatçısı, Ruhi Ayangil ve Tahir Aydoğdu’dan dinledim.
Alnar, Darüttalimi Musiki’den geldiği için bu besteyi yapabilmişti.
Anımsatalım, Türk Beşleri’nin bestelerinde bizim geleneksel müziğimizin, halk müziğimizin de izleri vardır.
Bugün CD satan bir mağazaya girseniz, bu konçertoyu da, çello konçertosunu da bulamazsınız.
Viyana Senfoni Orkestrası’nın kemancısı beğenmeyince son bölümünü tekrar yazmış.
Batı müziğini bilen bir besteci kanun konçertosu için kimden esinlenmiş biliyor musunuz?
Konya’da Mevlânâ’yı ziyaret ettikten sonra konçerto için gereken ilham geldi diyor.
Ben Doğu ile Batı’nın kesişmesinden doğacak bir kültürün özgünlüğü konusuna sık sık değinirim. Konçertonun ilhamı konusundaki bilgi sanırım bu düşüncemi destekleyen örneklerden biri.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Cumhurbaşkanı’na bağlı Senfoni Orkestrası ile Türk Müziği Topluluğu’na bizim önemli bestecilerimizin eserlerini kaydettirebilir. Bu kayıtlar gerek Cumhurbaşkanı’nın gerek hükümet ve devlet adamlarının yurtdışına gittiklerinde verilecek armağanlar arasında olabilir.
*
MÜZİĞİ seven, önemini bilen Melih Cevdet Anday’ın kanun konçertosu için yazdığı bir yazının başlığı: ‘Çok güzel bir yapıt’.
Yazıdan bir bölüm:
“Geçen salı günü öğleyin TRT 3’te Hasan Ferit Alnar’ın Kanun Konçertosu’nu dinledim ilgi ile ve birçok bakımdan ilginç buldum.
Bir müzik yapıtı nasıl dinlenir? Özellikle çoksesli müzik için bunu öğrenmek gerekir. İlk yapılacak olan, işi sadece kulağa bırakmamaktır; başka bir deyişle, ezgi ile melodi ile yetinmemektir. Çoksesli müzik akılla dinlenen bir müziktir; akıl, müziksel yapıtın yapısını anlamaya yönelik olmalıdır. Melodi, müziğin yüzeysel görünüşüdür; asıl önem verilmesi gereken armoni için ise ‘melodinin giysisi’ deyimi kullanılır.
Hasan Ferit Alnar’ın yapıtında orkestra ile kanunun uyumu çok başarılı idi.
Bir besteci, yaratırken her türlü melodiden yararlanabilir.
Benim, yeni çoksesli müziğimizde tanıdık eski ezgilerle karşılaşmaktan pek hoşlanmadığımı bilen eşim, ‘Batılı bestecilerin hangi eski ezgileri kullandıklarını biliyor muyuz?’ diye sordu.
Haklıydı.
Teksesli müziği yazgımız sayanlar yanılıyorlar. Hasan Ferit Alnar bunun tanıtıdır.”
*
UMARIM Hasan Ferit Alnar’ın bestelerini dinlersiniz
ARŞİVLER NASIL YOK OLUYOR
Neyzen Halil Can ile bir konuşma, bizim arşiv konusundaki duyarsızlığımızı ortaya koyuyor.
Can diyor ki:
“Türk musikisinin 18 önemli koleksiyonu tarumar edildi.”
Örneklerini veriyor, nasıl bunların satıldığını belgeliyor. Elde kalanların korunması için ne yapılması gerektiğini belirtiyor.
İSTANBUL MÜZİK MÜZESİ KURULUYOR
Yıllardır gerçekleşemeyen müzik müzesine sanırım kavuşacağız.
Gülhane Parkı içinde bir birim kurulmuş.
İstanbul Müzik Müzesi Müdürlüğü’ne de Halil Arça getirilmiş.
Bu eksikliğimizin bir an önce giderilmesi gerekir.
Paylaş