‘Geceler Güzeldir’

FRANKFURT

FUAR kalabalığının dağıldığı, herkesin bar ve lokantalara sığındığı Frankfurt gecelerinin ıssız sokaklarını çok severim.

Dıranas'ın dediği gibi, ‘‘gün saltanatıyla biter’’ ve akşam Bilge Karasu'nun ‘‘Gece’’si gibi derin çukurlara iner.

Kapalı alışveriş merkezlerinin önündeki bir genç çocuk, saksofonuyla Mussorgski'nin Çıplak Dağda Bir Gece'sini çalıyor.

Birden gözümün önündeki gökdelen görüntüleri siliniyor ve koyu bir karanlık başlıyor. Geceyi aydınlatan sadece notalar.

Kendimi sokaklara vurmadan önce Fuar binasının içindeki kocaman bir holde biri ksilofon çalıyor, CD'lerini satıyor.

Gri bir günde Beethoven'ın Ay Işığı Sonatı. Sanki günden geceye geçişin habercisi.

Vurmalı çalgıların en alçakgönüllüsü, dinleyeni az o güzelim enstrüman, insana fısıldar gibi bir başka dünyanın mesajını getiriyor.

Üst üste gördüğünüz birçok şey insanda bıkkınlık uyandırır. İkisi hariç. Müzik ve kitap.

Ne kadar çok kitap görseniz, o kadar çok okumak istiyorsunuz. İştihanızı, tutkunuzu artırıyor.

* * *

CAZ ÇAĞI'
nın çılgın yazarı F.Scott Fitzgerald'ın Geceler Güzeldir kitabından belleğimde kalan satırları anımsamaya çalışıyorum.

Yumuşak, sevecen geceler... Her zaman öyle midir? Yaşamaya kaptırılmış gecelerin sabahının bazen mutluluk, bazen pişmanlık dolu anları, hepimizin bildik ömür kesitleri...

Kalemsiz, kitapsız, CD'siz nasıl yaşanır?

Şartlanmışım, hemen oralara koşarım.

1796 yılından beri kırtasiyenin güzelliklerini sunan Theisinger'in vitrinine bakıp, yazımı tasarlarken birden F.Scott Fitzgerald'ın anısını yaşatan yeni dolmakalemi görüyorum. Kitabın içinde sunuluyor. Onlarla ancak bir roman yazılabilir diye düşünüyorum.

Ya da...

Onun kitaplarını okurken, beğendiğim satırların altını o kalemlerle çizmeli.

Siyah ve sedef karışımı, onun hayatının çelişkisini, karşıtlığını ve yazarın şıklığını bütün güzelliğiyle veriyor.

Birmingham Senfoni Orkestrası'nın başarılı şefi Sir Simon Rattle artık Berlin Filarmoni Orkestrası'nı yönetiyor. Her klasik müzik dergisi ondan söz ediyor ve birçok eleştirmen onun adının başına von unvanını koymuş. Almanya'da benimsenmesinin bir göstergesi mi...

Gustav Mahler'in Beşinci Senfonisi vitrinlerde.

Yeni gelinin de CD'sini görmezlikten gelemezdim. Anne Sophie Mutter'in Kurt Masur'un eşliğinde yeniden doldurduğu Beethoven'in Keman Konçertosu'nu da aldım.

Müzikle ilgilenenler bilir, ünlü kemancı Mutter (39) ünlü orkestra şefi Andre Previn'le (72) evlendi. Düğün armağanı psikolojisini yaşadım bu CD'yi alırken.

* * *

GECELER
güzeldir.

Yazarlar, şairler, besteciler yaşadıkça.
Yazarın Tüm Yazıları