GEÇEN yıl müzik ve sinema festivalleri de ertelenmedi, krize boyun eğmedi.
Çünkü insanların kriz dönemlerinde, her zamandan fazla sanatın verdiği yaşama sevincine ihtiyaçları vardır.
Festivallere, konserlere ödenen para bunun tartışmasız ispatı.
Hürriyet'te yayınlanan ve çoğunluğun sanata ilgi göstermeyişini belgeleyen anket, kriz sonrası bir değerlendirme değil.
Çünkü o oran, bence krizden de önceki durumu yansıtıyor.
Benim ispatlamak istediğim ise, krize rağmen sanata yatırımın devam ettiği, insanlarımızın sanata para ödediği.
(Anketler konusundaki şüphelerimi de bir parantez içine hapsediyorum.)
Sadece İKSV'nin (İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı) Uluslararası Tiyatro Festivali ertelendi.
Uluslararası İstanbul Bienali'ni gerçekleştirdiler.
Uluslararası İstanbul Müzik Festivali, Caz Festivali, Uluslararası Sinema Festivali, İKSV'nin direnci ve çabalarıyla, dünya festivalleri içindeki saygın yerini sponsorları ve seyircileri sayesinde yürüttü.
Ankara Film Festivali gecikerek de olsa gümüş ekranını karartmadı. Ankara Müzik Festivali de düzeyini düşürmeden eğrisini yükseltti.
İzmir Müzik Festivali ve Aspendos Opera ve Bale Festivali de aksamadan varlıklarıını sürdürdüler.
Festival düzenleyicileri, kurumlar, sponsor bulmakta elbette zorlandılar ama gene de ertelemediler.
Büyük şehirlerin seyircisi, dinleyicisi her şeye rağmen sanata para ödüyor.
Üç büyük şehrin dışından da örnekler verebilirim.
Eskişehir Festivali, Afyon Caz Festivali mutlaka anılması gereken, insanı yüreklendiren etkinlikler.
* * *
RESİM ve fotoğraf sanatı, büyük, retrospektif sergilerle kendinden söz ettirdi.
Eskiden birkaç sayfalık sergi broşürleri yerine, şimdi, iyi hazırlanmış kataloglar, albümler yayınlanıyor.
Burhan Doğançay, Selim Turan, Nuri İyem, Şakir Eczacıbaşı, Avni Arbaş sergileri, resim ziyaretçisinin de her yıl biraz daha arttığını gösteriyor.
İyi hazırlanmış sergilere gidiliyor. Sanatta kalite, parasal karşılığını da buluyor. Kriz yılı, bu yargının altını kalın çizgiyle çizmemizi zorunlu kıldı.
* * *
İSTANBUL Devlet Senfoni Orkestrası'nın konserleri de doldu.
Geçen hafta Fazıl Say'ın solist olduğu konserde, salonun girişindeki kuyruğu görseydiniz, bu cümlemi lüzumsuz bulurdunuz.
Özel kurum orkestralarının da biletleri satılıyor.
Klasik müzik dinleyicisi Türkiye'de giderek artıyor.
Bunda özel orkestraların da rolünün olduğunu, onlara sponsorluk yapan kurumlara teşekkür borçlu olduğumuzu anımsatırım.
* * *
2002'de daha fazla okur, daha fazla dinleyici, daha fazla seyirci, daha fazla sergi ziyaretçisi.