Fatma Tülin’e bakmak

Tophane-i Amire’deki sergisinden içeri girdiğimde ilk izlenimim ne oldu?

Anıtsal çalışmaları gördüğümde, birden uzun soluklu bir şiiri düşündüm. Eğer iyi bir şiir değilse, birkaç sayfa sonra okumaktan bıkar, sayfayı kapatırsınız.

Ben bu sergide bir meydan okumayı seziyorum. Bakarken, ressam sizi hem belli bir noktaya mıhlıyor hem de o eksen etrafında çeşitlilik gezisine çıkarıyor.

Ben ters açıdan bakıyorum. Hiçbir zaman onun çıkış noktası beni ilgilendirmedi, o sabit duruştaki çalışmaları benim için bir cazibe merkezi oldu.

Bana özgürlük tanıdı, öylece farklı yorumlara müsaade etti.

Edebiyatta da, resimde de bir yazar, bir sanatçı sanatçı tek bir dünya yaratır ama o dünyanın içinde öylesine keşiflere çıkar ki, sizin dünyanızda devrimler yaratır. Fatma Tülin, öyle bir dolaşımın yaratıcısı.

Sergiyi gezerken, resim konusunda bildiklerinizi anımsayabilirsiniz, birdenbire sınırı zorlar yeni yorumlar vadisine girersiniz. Resim dünyasına girmişsinizdir, yorumlara başlayabilirsiniz.

Fatma Tülin’in MASA tarafından yayınlanan çeşitli eserlerinin yer aldığı ve çeşitli kişilerin yazısının yer aldığı albümün yapraklarını yeniden çevirdim.

Orada resme başlayışının duraklarını, oluşum kaynaklarını okuyabilirsiniz.

Sanatçının beni bağlayan yanı, bulduğunun sanatsal rantını yemiyor, çünkü ileriye gidişi, değişimi önleyecek unsurları benimsemiyor. Geçmişteki çizgiyi öğreniyorsunuz ama öğrendikleriniz bu sergiyi anlamak için yeterli değil, belki daha ileri giderek söyleyebilirim, gerekli de değil.

Resim tarihinin tartışmaları içinde bir köşe kapmacadan uzak, akımların tutsaklığından çok ötede bir resim anlayışı.

Onun sergisini gezmek, resim sanatında bir geziye çıkmak için ille de bir resim eleştirmeni olmanız gerekmiyor. Sanat tarihini hatmetmiş biri de olmayabilirsiniz.

Galeriye girer girmez, renklerin, biçimlerin dünyası teslim alacak sizi. Ressam sizi gezdirecek.

Bir ziyaretçi önce gerçekler dünyası ile karşılaşacak, sonra da düşlere dalacak, imgeler dünyasına adım atacak.

İyi bir ressam hayatımızda olanları, hatta günübirlik yaşadıklarımızı resmedebilir, o zaman resme bakanla bir bağ kurabilir.

Resim tartışmaları ortasında bir ada olmuştur her zaman Fatma Tülin, bilgiyi, görgüyü, yeteneği izleyiciyi rahatsız etmeden, buyurgan bir üslup kullanmadan size sanatını sevdirir.

*

SIK SIK onun natürmortlarından söz edilir. Doğru ve gerekli bir tespittir, çünkü birçok çıkış noktası, iletişim noktası natürmortlarla ilgilidir. Üstelik hayal gücümüzü geliştiren, zenginleştiren bir çağrışım aracıdır natürmort.

Türk resmindeki usta natürmort yapan ressamların çoğunun tablolarını gördüm.

İşte burada bir soru sormanın tam zamanı?

Fatma Tülin, bu kadar işlenmiş bir konuya hangi yeniliği getiriyor da özgün bir kulvar yaratıyor.

Kendi başına bu resimler, objeler bizim hayal gücümüzü tahrik ediyor, genişletiyor, kısıtlamıyor. Natürmortları benim daima dikkatimi çeken çalışmaları. Tek başına, yalın bir görüntü çok anlamlı bir algıya dönüşüyor.

Duvardan duvara devam eden resimlere yeniden dönersek, zamanla kısıtlayamayacağımız, yaşamın sürekliliğini vurguluyor. Bir açıdan da bugünün insanını imliyor, durmadan bir devinim içinde. Niçini, nedeni soruluyor, zengin bir yanıtlama listesi oluşturabiliriz.

Resmi bilenle resmi bilmeyen bir sergiden tat alıyorsa -ki bence böyle- bu, sanatçının büyülü bir bileşkeyi yaratabildiğini gösteriyor.

Çünkü Fatma Tülin, bilgileri sindiriyor, özünü ziyaretçilere sunuyor.

*

RESİM üzerine bilginizi, zevkinizi arttıracak, önemli bir sergi.