Paylaş
Çünkü o mükemmelliğin peşinde koşar, ustalık tekrarından kaçınır, yeniliğin bilinmezliğine yol alır.
Kare Sanat Galerisi’ndeki Chiara adlı yeni sergisinde gene bir değişim yolculuğuna çıkarıyor bizi. Önceki çalışmalarıyla bağlantı kurmaya kalkışmıyorum. Onun yeni bir sergisini yazarken önceki sergileriyle ilgili yazılanları veya benim yazdıklarımı okumam. Onlarla bir bağlantı kurmam bile... Çünkü, yeniliklerin, farklılıkların ardına düşmüş bir sanatçıyı eskinin içine çekemem.
Ustalığın rantını yiyenlerden yana değilim. O yüzden onun eserlerinde her zaman yeniliğin, yeni yaklaşım ve arayışların izlerini bulurum.
Fatma Tülin, sanki Yunus Emre’nin sözünü uyguluyor: “Her dem yeni doğarız bizden kim usanası.”
Galeriye adım atar atmaz, yeni söylemler tasarlamaya başladım. İlk bakışta kıvrımlar arasında bir oluşum kavramının izlerini gördüm. Bizi kesin yargılara vardırmayan bir sanatçı, bize sonuç sunmuyor, herkesin sonucu kendine.
Oluşum, her alanı kapsayan bir kavram, dünyanın, insanın yaratılışından, günlük yaşamdaki izdüşümüne kadar geniş bir kuşatıcılık taşıyor.
Onun eserlerine müdahalesini deformasyonla karıştırmamak gerekir. Çünkü zaman zaman yaratıcılık onu denetlemekle denetlememek arasında bırakıyor. Kendi çektiği fotoğrafların yer aldığı zemine boyayla yeni biçimler veriyor!
Işığın önemini bilgili bir ziyaretçi sergiye girer girmez fark edecektir. Hele, gündüz ışığındaki bakış, sanatçının yapmak istediğini daha ayan beyan ortaya çıkarır.
Fatma Tülin, yaldızı ustalıkla kullanmış. O tehlikeli madde çalışmaya hem doğal bir parlaklık hem de beklenilen, yadırganmayan bir unsuru katmış.
Kıvrımlar bende, bir gizemin çözülmezliğini simgeliyor. Ama ziyaretçi gizeme yaklaşım çeşitlemeleriyle bu tabloyu zenginleştirir. Duvar resmiyle halının bütünleşmesi.
Eserlerin isimsiz olmaları beni daha da özgür kılar. Çalışmaları kendi başına da yorumlayabilirsiniz, bir sergi bütünlüğü halinde de, hem bağımsızlıkları var hem de bağlantıları.
Fatma Tülin’in renk skalasında da yeni renkler var.
Sanatçı ne yaparsa yapsın, sanatının özündeki öğelerin sürekliliğinden vazgeçmiyor. Bunu sürekli yenileyerek kullanıyor.
* * *
SERGİ broşüründen bir bölüm onun eserlerini daha kuşatıcı değerlendirmenizi sağlayacak: “Başlangıçtan bu yana belirgin tematik ilgilerini sürekli kendini yenileyen ve geliştiren özelliklerle çeşitleyen Fatma Tülin, bu sergide daha önce ürettikleriyle keskin bir farklılığa geçiyor. Kendi fotoğraflarından çağdaş teknolojiyi kullanarak ürettiği yüzeylere boyayla müdahaleler yapıyor. Böylece çeşitli katmanlardan oluşan işler ede ediyor. Fatma Tülin’in güzergâhında, her dönemde merkez niteliğini taşıyan ‘ışık sorunsalı’ bu sergideki bütüne mührünü vurmakta. Ressamın sergiye Latince kökeni claritas olan aydınlık anlamındaki ‘Chiara’ adını seçmesi de bunu doğrulamakta. Bu son dönem yapıtlarında, rengin olduğu kadar biçimin de, izleyici mekânda yer değiştirdikçe kalıbından oynadığı bir yaklaşım egemen. Fatma Tülin’in yaratıcı ‘natura’sında, doğanın ve nesnenin ‘natura’sını kişiselleştiren, öznellik prizmasından geçirerek dönüştüren atak boyut kendine sınır tanımak istemiyor.”
* * *
FATMA TÜLİN’in önceki çalışmalarını da gören bir sergi ziyaretçisi, resim meraklısı, eleştirmen, sanatçının değişimi içinde kalanla yeninin karşılaştırmasını yapabilir.
Ama her sergi bir yeniliktir onun için. Bu gerekçeyle de görmenizi isterim.
Paylaş