Paylaş
Arkeolojiye, Anadolu’nun kültürel tarihine meraklı herkes için, anlaşılır, özümsenebilir bir kaynak kitap niteliği taşıyor.
Son yıllarda arkeoloji konusunda dergiler çıkıyor, kitaplar yayımlanıyor, kazılara büyük kurumlar sponsorluk yapıyorlar, bu çalışmaları yapanlara ödüller veriliyor.
Anadolu’nun arkeolojisini öğrenmeden, onun kültürel zenginliğini, başka alanlara etkisini anlamak mümkün değil, işte bu kitap bu amacı da gerçekleştiriyor.
Bazı arkeoloji üzerine yazılmış kitaplar vardır ki, onu ancak uzmanlar anlar. Oysa sıradan bir okur da bu konuları bilmelidir, Necmi Karul bu açıdan da anlayan kitlenin yüksek olması için, kitabın anlaşılır bir dille yazılmasına dikkat etmiş, özen göstermiştir.
Editörlüğünü Necmi Karul’un yaptığı kitap bize “Doğa Koleji’nin katkılarıyla” ulaşıyor.
Geçen yıl da Tarihöncesinden Demir Çağı’na başlığıyla birinci cildi yayımlanmıştı.
Bu yıl ikinci cildi yayınlanan Anadolu’nun Arkeoloji Atlası’nın ilk sayfalarında Doğa Koleji CEO’su Uğur Gazanker’in sunuşu yer alıyor.
Editör Necmi Karul Önsöz’de, kitabın içeriği hakkında bilgi veriyor:
Tarihöncesini içeren ilkinin ardından bu kitap ile de Demir Çağı’nda Anadolu uygarlıkları anlatılmaya devam ediliyor. Yenilenen sunumuyla Arkeo Atlas dergisinin 5, 6 ve 7. sayılarından derlenen bu ikinci kitapta, kronolojik bir anlatımın yanı sıra Anadolu’nun çevre coğrafyalarla ilişkilerine yer veriliyor.
Kitabın ilk bölümünde Frig. Lidya uygarlıkları, ikinci bölümde ise Akhamenid İmparatorluğu; Anadolu’da Pers egemenliği ve Darius hükümranlığına son veren Büyük İskender’in Anadolu Seferi var. Üçüncü bölüm Son Tunç Çağı ve Demir Çağı’nda Anadolu’nun Akdeniz ticaretinde oynadığı rol ve Hitit Mısır İlişkileri gibi daha çok Batılı kaynaklardan izlenebilen konular, bu defa Anadolu’dan bakışla ele alınıyor. Amazonlar, İskitler ve Kimmerler gibi literatürümüzde çok yer bulmayan konuların yanı sıra İyonların ya da Etrüsklerin kökenleri gibi oldukça tartışmalı konulara da yer veriliyor.
* * *
ÇOK güzel çekilmiş ve çok güzel basılmış fotoğraflardan cümleye başlayıp, kitabın çok sevdiğim bir özelliğini öne çıkarmalıyım.
Ben bazı kitapların bir kişi tarafından yazılmasından kuşkulanırım, bu kişi her şeyi biliyor mu diye.
Sözlüklerin veya benzeri çalışmaların mutlaka birçok kişi tarafından yazılması bende güven uyandırır. Herkesin kendi uzmanlık alanında yazması, Anadolu Arkeoloji Atlası’nın bilimsel yanını artırıyor.
Arkeoloji alanında bizim ve başka ülkelerin tanınmış uzmanları, alanlarını yazmışlar.
Kitap şu üç ana başlık altında hazırlanmış:
Demirkayalar-Phrygia-Lydia / Perslerin Dönüşü - Onbinlerin Düşü / Anadolu’nun Derinlikleri - Son Tunç Çağı - İlk Demir Çağı.
Bu tür kitapların, kültürel yaşamımızda iki önemli işlevi vardır:
Birincisi ülkemizi gezerken, birtakım arkeolojik çalışmaların ne olduğunu görürüz. Bu sayede, onlara bilerek bakar, kültür tarihimizi bir bütünlüğe ulaştırabiliriz.
İkincisi; günlük yazılarda, heberlerde, televizyon görüntülerinde birtakım alanlardan, kazılardan söz edilir, onların yıkılıp yıkılmaması tartışılır. Şayet, önemini bilmezsek bir fikir ileri süremeyiz. Bu kitap sözünü ettiğim bilgisizlik eksiğini ortadan kaldıracak yetkin çalışmalardan birisi. Gündelik açıdan da fazlasıyla yararlanabileceğimiz bir atlas.
* * *
KÜTÜPHANENİZDE bulundurulması gereken bir kitap, sık sık başvurma gereği duyacaksınız.
Paylaş