Esrarengiz bir doğum günü partisi

SALI akşamüstü farklı bir doğum günü partisindeydim.

Mekán beş yıldızlı bir otel değildi, giyimleriyle ve mücevherleriyle göz kamaştıran muhteşem insanlar yoktu, pop şarkıcıları sahne almadılar, havada dolarlar uçuşmadı.

Yazımın başında bu açıklamayı yaptım ki, görkemli kutlamalara alışkın okurlar hayal kırıklığına uğramasınlar.

Her şey ekranımdaki bir e.posta ile başladı:

‘‘Merhaba,

20 Mayıs, Salı, Tan Oral'ın doğum günü.

Yıllardır yaş gününü kutlamayan Tan Oral için dostları, bu yıl bir 'sürpriz parti' hazırlıyor.

O akşam ondan habersiz Armada Bahçe'de 19.45'te toplanılacak... Gürel Yontan saat tam 20.00'de Tan'ı getirecek... (Bu nokta sağlama alındı!) Sonra?

Sonrasını hep birlikte göreceğiz.

Ayrıca Tan Oral'ın çocukluğundan bu yana biriktirdiği 'Bu Kitabın Kuyruğu Var' başlıklı, yakında piyasaya çıkacak olan hayvan hikáyeleri kitabı da, orada ilk kez -dostları huzurunda- gün ışığına çıkarılacak...

Sevgiyle.

Avniye-Mehmet Tansuğ.’’

* * *

ÇOK
polisiye roman okuyan biri olarak, bu doğum günü çağrısında beni en çok tahrik eden, ‘‘Sonrasını hep birlikte göreceğiz’’ cümlesiydi.

Yazılan saatten yarım saat önce Armada Bahçe'deki yerimi aldım, gelen gidenlerle konuştum, tanışmak zevkini bana sadece Leyla Özalp tattırdı, çünkü diğer bütün konuklar yıllardır bildiğim dostlarımdı.

Saat tam 20.00'de Tan Oral bahçeye girdi. Kızaran yüzündeki o hayret ifadesi çok hoşuma gitti. İnsanları mutlulukla şaşırtmak, bir dostun bir dosta vereceği en güzel armağan.

Üstelik onun gibi, törenlerden, şatafattan uzak kalmayı başarabilmiş biri için elbette bu kalabalık ürkütücüydü!

Çizerler, yazarlar, ressamlar onu çevrelemişlerdi.

Katılan dostların sayısı, özel bir eki gerektirecek kadar çok sayıdaydı.

Tan Oral, birkaç merdiven yükseklikteki masanın başına geçti. Önünde uzun bir armağan kuyruğu. Ardından da Tan Oral yeni çizgi/yazı kitabı Bu Kitabın Kuyruğu Var'ı imzaladı.

Kitabın kapağına elim değer değmez, birden sevimli bir hayvanın kürkünü okşar gibi, bir sevecenlik titreşimi kapladı içimi.

Tan Oral'ın hem çizip hem yazdığı bu kitapta, hayvanları gerçekten seven bir sanatçının öyküleri ve çizgileri var. Ne güzel, ne insancıl hikáyeler. Kitabının özelliğini birkaç satırla tanıtmış bize:

‘‘İnsan kardeşlerim ve sevgililerim kadar hayvan dostlarım da yaşamımı dolduran vazgeçilmez değerlerim oldu hep.’’

* * *

TAN'
ın söylediğine göre, şu anda Türkiye sınırları içinde en iyi acıbadem kurabiyesi Edirne'de küçük bir şekerci dükkánında yapılıyormuş.

Hem Selimiye hem acıbadem kurabiyesi.

Demek ki yakın zamanda Edirne'ye yol göründü.
Yazarın Tüm Yazıları