SEMT monografilerinin önemini çok yazdım. Yalnız ben mi, bu ülkeyi, bu şehri seven herkes.
Mehmet Nermi Haskan'ın üç ciltlik Yüzyıllar Boyu Üsküdar'ını okurken, darısı diğer semtlerin başına, demekten kendimi alakoyamadım.
Bir ömür boyu yaşadığınız, günlerinizi geçirdiğiniz, doğup büyüdüğünüz bir semtin tarihini hiç kuşkusuz merak edersiniz.
İnsanlarını, mekanlarını, camilerini, önemli anıtlarını öğrenmek istersiniz.
Söz konusu Üsküdar olunca, onunla ilgili kitabın ne kadar zenginlik taşıdığını tahmin edersiniz.
Kitabın birinci sayfası, Üsküdarlı, ebrû üstadı, kemankeş, şükûfeciyan, hezarfen; Hattat Necmeddin Okyay’ın (1883-1976) Ta'lik BESMELE'siyle açılıyor.
Üsküdar Belediye Başkanı Yılmaz Bayat, Üsküdar'ı şöyle anlatıyor:
'Üsküdar, bugün bile hayatın her alanına nüfuz eden derin bir tarihî dokuya sahiptir: Şehrin dört bir yanına yayılmış camiler, tekkeler, türbeler, mektep ve medreseler... Çeşmeler, sebiller,hamamlar... Görkemli saraylar, köşkler ve yalıların yanı sıra sıcak yuvalar hüviyetindeki mütevazı evler... Korular, mesireler, bahçeler... Hattá taş işçiliği ve hat sanatının emsalsiz numuneleriyle dolu birer açık hava galerisi hükmündeki mezarlıklar.'
Kitabın yazarı, Kábe toprağı sayılan ve bu yüzden Belde-i Tayyibe denilen Üsküdar'daki Karacaahmet Mezarlığı'ndaki şeyh şáhidelerinin resmini çekmek istediğinde bunların yarısının yok olduğunu görmüş.
Gerçekten de bu eserleri, tarihin eşsiz belgelerini koruma altına almak gerekiyor.
Evliya Çelebi'nin tatlı dilinden Üsküdar'ı okumadan buranın güzelliğini farkedemeyiz:
'Üsküdar, yedi dağın dere ve tepesi üzerine kurulmuş, dokuzbin kadar bağlı, bahçeli, yalılı evler ve diğer imaretlerle süslü büyük bir şehirdir. Asıl ismi Eskidar'dır ki, meşhur bir yanlış olarak Üsküdar derler, Üsküdar denilmesinin sebebi de Seyyid Battal Gazi'nin Üsküdar bahçesi yanında, Harün/r Reşid'in çadırı önünde yaptırarak oturduğu dar (yer)lerdir.'
Beni en çok ilgilendiren bölümün, Üsküdar Kütüphaneleri olduğunu söylemeye gerek yok.
O semtte ne kadar çok kütüphane olduğunu görmek, geçmişte kitaplıklara verilen önemin bir göstergesidir.
Osmanlı'dan bugüne Müslüman Üsküdar'ın içindeki ayazmalar da, kozmopolit İstanbul'u anlatan en iyi örneklerdir.
Değişik Konular, Üsküdar'ın renklerini yansıtan bölümdür.
Bugüne kalan ve kalmayan kahvehaneler, pazarlar bu bölümde yer almakta.
Mehmet Nermi Haskan'ın Yüzyıllar Boyunca Üsküdar'ını okurken, bir semtin dünden bugüne binasıyla, insanıyla tarihini öğreniyorsunuz.
Asıl önemli olan bütün bu görülen zenginliğin arkasındaki yatan uygarlığın farkına varabilmemiz.
Üstelik Üsküdar'ın Türk edebiyatındaki yerini bilenler, buranın Türk yazarlarınca ne kadar güzel edebiyata getirildiğini anımsayacaklardır.
Bu kitabı yalnız Üsküdar'da yaşayanlar değil, İstanbul'da, Türkiye'de başka ülkelerde yaşayanlar da okumalıdır.
Osmanlı'dan bugüne bir semtin monografisinde bir ülkenin tarihini bulacaklardır.
DOĞAN HIZLAN'IN SEÇTİKLERİ
Daisy Miller Henry James İletişim
Şiirler Behçet Necatigil YKY
Osmanlı İmparatorluğunda... Daniel Goffman Sabancı