TÜRKİYE Felsefe Kurumu Başkanı Ionna Kuçuradi, 17 Kasım Dünya Felsefe Günü nedeniyle yayınladığı mesajda; felsefe adına sevindiren bilgiler veriyor:
‘Türkiye’nin girişimiyle UNESCO’ya sunulan ‘Felsefe Stratejisi’, geçen nisan ayında ilgili kurul tarafından oy birliğiyle kabul edildi.
Bu stratejinin üç ana direği var: Dünya Problemleri Karşısında Felsefe, Dünyada Felsefe Öğretimi, Felsefi Düşüncenin ve Felsefe Araştırmalarının Geliştirilmesi.
Böylece ulusal düzeyde olduğu kadar uluslararası düzeyde de felsefenin yaşamda işlevini daha geniş boyutlarda yerine getirebilmesi için açılması gereken yol açılmış bulunuyor.
Dördüncü Dünya Felsefe Günü’nüzün kutlu olmasını dilerim.’
Felsefeciler Derneği’nin Ankara’da düzenlediği Felsefe ve Eğitim Sempozyumu 17 ile 19 Kasım günleri arasında gerçekleştirilecek.
İki gün süresince felsefe eğitimi üzerine üniversite öğretim üyeleri, felsefe hocaları ve öğrenciler, düşüncelerini açıklayacaklar.
Eğitim konusundaki ana başlıkları görünce, gerçekten bu konuda çok konuşulması gerektiğine inandığımdan özellikle yazıma aldım.
İlköğretimde felsefe eğitimi, Ortaöğretimde felsefe eğitimi, Üniversitede Felsefe Öğrenimi.
* * *
MESAJDA ilgimi çeken; ‘felsefenin yaşamda işlevini daha geniş boyutlarda yerine getirebilmesi’ cümlesi.
Felsefenin günlük yaşamımızdaki yerini düşünmeliyiz. Felsefenin bize kazandırdığı boyutun derecesini kendi kendimize sormalıyız.
Birçok kavramı sorarak zenginleştirmenin ancak felsefe ile mümkün olduğunu unutmamalıyız.
Nermi Uygur, Bir Felsefe Sorusu Nedir? başlıklı yazısında bakın ne diyor:
‘Tuhaf mı tuhaf bir çalışma alanıdır şu felsefe denen şey: çok kez bir süs bürümüştür ortalığı. Değil yolu arada bir felsefeye düşenler, filozoflar bile sık sık nerde olduklarını görmezler.’
Gene Nermi Uygur’un Yaşama Felsefesi’nin Önsöz’ü hem felsefenin niteliği hem de yaşamla felsefe arasındaki bağı dile getirdiğinden bence felsefeye merakı olmayanların bile yaşam üzerine düşünmeleri için okunmalıdır.
‘Bir bakıma herkes yaşama-filozofudur. Felsefeyi sevmek, felsefe yapmakla kuru láf olmaktan çıkar. Felsefeyi sevmediğini söyleyen bile felsefe yapıyorsa bir bakıma felsefeyi seviyor demektir.’
* * *
SORMADAN yaşamanın anlamsızlığını felsefe gösterir. Sorarak yaşamanın da anlamını.
Ankara’daki sempozyumla ilgilenenler için telefon, e.posta ve yer adresi: