Dolapdere’de yeni bir galeri

Son zamanlarda sanat alanının genişlediği noktalardan birisi de Dolapdere...

Dün Dirimart’ın Dolapdere’de açtığı ikinci galeriyi gezdim.

Bina, Markus Dochantschi imzasını taşıyor.

Dünya ölçeğinde bir mukayese yaptığımız zaman artık galerilerin sergileme dışında başka unsurları da içermesi şart. Dirimart, Dolapdere’deki yeni mekânında bunu sağlıyor.

Galerinin altında bir otopark var, asansörle galeriye çıkabiliyorsunuz.

1000 metrekareye yayılan galerinin girişinde kataloglar, sanat kitapları da bulunuyor. İstediğiniz kitapları buradan alabilirsiniz.

Galeri bir bahçeye açılıyor, orada dinlenip çayınızı-kahvenizi içebilirsiniz.

Yalnız ziyaretçiler için değil, çalışanlar için de açık hava düşünülmüş, onların da küçük bir bahçeleri var.

Bir kentin yüzünü galeriler, kütüphaneler değiştirir. Galerilerin işlevleri Türk sanatçıların yanı sıra yabancı sanatçıların eserlerinin de sergilenmesi açısından önemli, zira dünyanın çağdaş sanatçılarını bu sergilerle tanıyoruz.

Dirimart’ın galerisi şu an için bir ilk. Çünkü, yine aynı bölgede Koç Çağdaş Sanat Müzesi de açılacak. Hatta başka galerilerin de bölgede faaliyet içinde olduklarını biliyorum.

Dolayısıyla hepsi tamamlandığında bölgenin gerçek bir sanat merkezi olacağından, ziyaretçi sayısının artacağından şüphem yok. Başka amaçlar için hazırlanmış yapılara sonradan yerleşen, sıkışık mekânlardaki galerilerin yerine, bu amaç için hazırlanmış mekânlar inanıyorum ki daha çok ziyaretçi çekecektir.

Dirimart Dolapdere, açılışını yeni bir sergiyle birlikte yaptı. Serginin adı “Yüzey ve Ötesi”. Küratörlüğünü Heinz Peter Schwerfel’in üstlendiği sergide: Franz Ackermann - ‘Doruklar’, Haluk Akakçe – ‘Bay Pembe’, Ayşe Erkmen – ‘Pantone 1’, Bernard Frize - ‘Ada W’ / ‘Ada R’, Isaac Julien – ‘Yankı’ / ‘Taşlar Elmaslara Karşı’, Sarah Morris – ‘Şubat 2016’, Shirin Neshat – ‘Kralların Kitapları Serisinden’, Eva Rothschild – ‘X’ler ve Y’ler’, Tomas Saraceno - ‘Konektom’ ve Ebru Uygun – ‘Hakiki misin? – Evet öyleyim’, adlı eserleriyle yer alıyorlar.

Türk sanatçıları ile birlikte yabancı sanatçıları da görmek, görsel bilgimizi arttıracak nitelikte.

***

DİRİMART Basın ve Yayınlar Direktörü Nisan Yetkin yerli ve yabancı basından birçok temsilci ve Türkiye’de güncel sanatla ilgilenen birçok kişi tarafından yakın ilgi gören sergiyle ilgili sorduğum sorulara verdiği cevaplarda, bundan sonraki solo ve karma sergilerin bir kısmında yine aynı küratörle çalışacaklarını ve bu yeni galeri alanında, açılışlarda olduğu gibi başka zamanlarda da sanatçılarla konuşmalar ve başka türlü etkinlikler yapılacağını belirtti.

2002’de Hazer Özil tarafından kurulan ve kısa sürede Türkiye’nin önde gelen çağdaş ve güncel sanat galeriden biri haline gelen Dirimart dünya ölçeğinde tanınmış Türk sanatçılarıyla çalıştığı gibi Thomas Bayrle, Hermann Nitsch, Shirin Neshat, Franz Ackermann, Sarah Morris ve Ghada Amer gibi uluslararası pek çok sanatçının da Türkiye’de sergilenmesine öncülük etti.

Galeri ayrıca aynı adla yayın yaptığı gibi, 2007’den beri RES Yayınları markaları altında sanat yayıncılığı faaliyetini de sürdürüyor. Bana sergiyi Alpagut Gültekin gezdirdi. Elbette yayın dünyamızın kendine özgü çizgiyi sürdüren Norgunk Yayınları’ndan, yayıncılıktan da konuştuk.

Vüs’at Orhan Bener’den konuştuk, Dost öyküsünü, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın onu öven cümlelerini hatırladık. Anıları tazeledik. Bana bir de Pelin Kırca’nın In Bloom albümünü armağan etti. Sanatçıyı Werner Herzog’un davet ettiğini söyledi.

***

DİRİMART’ı ziyaret edin, yeni mekânında yeni sergiyi görün. Hafta sonu programınızı zenginleştirin...