KÜLTÜR ve Turizm Bakanı Atilla Koç, Frankfurt Kitap Fuarı’ndaki Türk standında yaptığı konuşmada, bakanlığının TEDA (Türk Edebiyatının Dışarı Açılması) Projesi için gelecek yılın bütçesine 1 trilyon lira koyduklarını açıkladı.
TEDA Projesi’nde dışarıdan öneri getiren, Türk yazarlarını yayınlayan yayınevlerine tanıtım, çeviri, baskı için yardım yapılıyor.
Türk standı her yıl metrekare olarak biraz daha büyüyor. Fuarın neredeyse kırk yıla varan serüvenini bilen benim gibi birinin, gelişmelerden mutluluk duymaması imkánsız.
Döner kitabına indirgenen fuar stantlarında, bugün sansürsüz Türkiye’de yayınlanan bütün kitaplardan seçmeler yer alıyor.
Elbette benim için bir başka sevgi kaynağı da en azından Almanca’da görülen Türk edebiyatı eserlerinin çevirilerinin artması.
Beatrix Caner ile Mesut Caner’in ‘Literaturca’ kitaplarına bir yenisi daha eklenmiş. Feyza Hepçilingirler’in seçme öykülerinden oluşan bir kitap.
Şimdi de Elif Şafak’ın bir kitabını yayımlayacaklar.
Literaturca, bugüne kadar Demir Özlü, Ahmet Hamdi Tanpınar, Tomris Uyar, Bilge Karasu, Erendiz Atasü, Nermen Abadan-Unat, Çetin Öner’in yapıtlarını Almanca’da yayınlamıştı.
Robsert Bosch Vakfı’nın Türkische Bibliothek’teki (Türk Kitaplığı) ilk eserlerinden daha önce de söz etmiştik.
‘Unions Verlag’ın sahibi ile konuştum, Alman okurlardan sipariş alıyorlarmış.
Yıldırım Dağyeli’ne rastladım, o da Türk edebiyatından, sanatından kitap çevirme çabasına girişmiş. Eski yıllarda da onun yayınları arasında önemli kitaplar vardı.
* * *
MÜSTEŞAR Prof. Dr. Mustafa İsen, yabancı dillere kitap çevirme projesinden kimsenin vazgeçmeyeceğini; çünkü yasayla korunduğunu belirtti.
Yıllardır her bakanın girişimde bulunduğu; ama gerçekleşmeyen bir öneri vardır:
‘Türkiye’nin onur konuğu olması.’
Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Çetin Tüzüner, bakana 2008 yılında Türkiye’nin onur konuğu olarak başvurmasını istedi.
Hükümet de bunu sıcak karşılıyor.
Ancak onur konuğu olmak için 15 milyon dolar gerektiğini söylemeli. Bunun hepsini devlet vermeyi planlıyor; ama bir yandan da sponsorlar arayacağını söylüyor.
Gerçi sponsorlar sanırım bu işe para yatırabilirler; çünkü Türkiye’nin adı, kültürel varlıkları sadece fuar alanında sergilenmeyecek.
Bütün Almanya’ya yayılacak, bir yıl boyunca o ülkeden söz edilecek.
Bugün müsteşar ya da müsteşar yardımcısı, yıl alabilmek için resmi başvuruda bulunacak.
* * *
YABANCILARIN fuarda yaptıkları konusunda yazmadım daha değil mi? Eksikleri tamamlayacağım.