Okurlarımın bir bölümü bunda ne var, zaten her zaman bunu yapıyorsun diyebilirler.
Tekdüze bir hayat içinde, bazı farklılıklar yaratmaya çalışıyorum, hoş görün.
* * *
CAĞALOĞLU’ndaarabadan indiğimde her basışımda çıtırtısını duyduğum çınar yaprakları bana sonbaharı anımsatıyor.
Kitap Sarayı’nın cumartesi ziyaretçilerini severim. Bir tatil gününü kitaba adarlar. Haftalık azıklarını alıp evlerine gideceklerdir mutlaka.
Hele ana, baba, çocuk üçgeni bütün cumartesi bungunluğumu siliverir.
Gazeteye giderken CNR’de Müzik Aletleri Fuarı’na uğradım.
Piyanolar, saksofonlar, gitarlar, çellolar, bateriler. Genç çocuklar aletleri denerken, küçük bir gösteri yapmanın da tadını çıkarıyorlardı.
Hoşuma giden bir stand, Kılıfçı adını taşıyor.
Dile gelseler sardığı enstrüman karşısında ne hissettiklerini anlatabilseler.
Mahfaza ne güzel bir kelime, sakladığı, koruduğu obje kadar kıymetli.
Sevgili bir dostum, bana kalemlerimi koyacağım camlı dolaplar armağan eder. Onları daha bir zevkle seyredeyim diye.
Time’ın yeni sayısında (28 Kasım 2005) Porof. Zihni Sinir’e taş çıkartan buluşları okudum.
Doğrusu bazıları çok hoşuma gitti.
Leopold Mozart’ın Oyuncak Senfonisi ile dans eden rengárenk kaplumbağalar bana çalışma şevki verir. Üstelik birbiriyle de yarışıyorlar.
Marilyn Monroe gibi birisiyle dans etmek istemez misiniz? Robot da olsa.
Ne o sizin ayağınıza basar, ne de siz onun. Çünkü o sizin öteki adımınızı biliyor.
1.65 metre boyunda, tuvaleti tercihe göre pembe veya mavi olabilir.
* * *
BU arada dünyadaki en yaşlı canlı olan, Canberra’da (Avustralya) yaşayan 175 kiloluk sevgili kaplumbağa Harriet’in de doğum gününü bütün hayvanseverler adına kutlarım.