Paylaş
Yazımın çağrışım trampleni bir dolma kalem.
Fransız İhtilâli'nin 200. yıdönümü dolayısıyla Fransız kalem markası Waterman bir dolma kalem ve tükenmez kalem yapmıştı.
Bej rengi üzerine bordo yazıyla Fransız ulusal marşının notaları ve sözleri yazılmıştı.
Cumhuriyetin 75. yılı için acaba özel teşebbüs, kurumlar bundan esinlenebilirler mi?
Türkiye İş Bankası, 50. yılında edebiyat, resim ve karikatür üzerine derli-toplu antoloji/tarihler yayınlamıştı.
Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu yayınlamak zorunda oldukları kitapların adlarını verebilirler mi? Böyle bir çalışma içindeler mi?
Üniversitelerimizin çalışmaları hangi aşamada?
Paşabahçe, Cumhuriyetin anısını yaşatacak güzellikte ürünler düşünüyor mu, tasarlamış mı?
Ben sadece Tarih Vakfı'nın bir bölüm çalışmasını biliyorum.
Aslında bu yazı da kurumların, üniversitelerin, devlet birimlerinin birbirinden haberdar olmaları için yaptığım bir çağrı niteliği taşıyor.
Şimdiye kadar programlar açıklanmalı, üzerinde tartışılmalıydı.
Ne yazık ki artık çok geç.
Kutlamalar 29 Ekim'de başlayacağına göre, telaşımızı/telaşımı okurlarım anlayabilir.
***
CUMHURİYET, laiklik, Atatürkçülük, dilimizden düşürmediğimiz kavramlar, bunlara dokunulduğu zaman nasıl sahip çıktığımızı da, geçen dönemlerdeki iktidarlarda hepimiz ispat ettik.
İnanç tazelemesinde bulunduk.
Şimdi devletin, hükümetin çalışmaları dışında, kurumlar, holdingler ne yapıyor? Varlıklarını borçlu oldukları Cumhuriyet'in 75. yılının heyecanını duyuyorlar mı, bu heyecanı nasıl yansıtıcaklar ?
Kaç para harcamayı düşünüyorlar, bütçeleri ne kadar, hangi kitabı, hangi CD'yi çakaracaklar?
Cumhuriyetin 75. yılı anısına özel bir tasarıları var mı?
Özel kurumlar, holdingler kutlamayı ille de kendi yarattıkları, ürettikleri işler, çalışmalar biçiminde düşünürlerse, bencil bir övgünün dar kalıbı içine kısılıp kalırlar.
Devletin, üniversitelerin, bilim kurumlarının çalışmalarının sponsorluğunu üstlensinler, böylece para ile beynin buluşmasından övünülecek çalışmalar çıkar ortaya.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, kutlamalarla ilgili toplantılardan sonra yaptığı açıklamalarda sık sık coşku teması'na değiniyor.
Çünkü bunun eksikliğini hissediyor.
Cumhuriyetin resmi tarihinden yakınanlar, yeni bir bakışla tarihimizi, sanatımızı, edebiyatımızı yazmak isteyenler için de bu bir değerlendirme fırsatıdır.
Devletçilik eleştiriliyor, devletin bir çok alanı terkedip kendi sınırları içine çekilmesi tavsiyesinde bulunuluyor ama buna karşılık kutlama törenleri, faaliyetleri için de herkes devletin gözüne ve hazinesine bakıyor.
Cumhuriyetin nimetlerinden yararlanan herkes ve bütün kurumlar kendilerini sponsor olarak görmeli.
Yiğit Gülöksüz'ün bu işin yöneticisi olmasından umutluyum.
Habitatt II'de başarılı bir sınav vermişti. Ancak unutmamalı ki, sınavın başarısı insan malzemesi kadar mali güçle ilgili.
***
CUMHURİYETİN 75. yılını görkemli ve kalıcı biçimde kutlamalıyız, sadece toplantılar, göstermelik törenler önem taşımıyor.
Buna karşılık kalıcı kitaplar, kalıcı araştırmalar, kalıcı CD'ler gerekiyor.
Kutlamanın yükünü sadece devletin omuzlarına yüklemeyelim.
Paylaş