Paylaş
GEÇEN cumartesi bir program yapmadan şehri dolaşmaya çıktım.
Avarelik duraklarım kitapçılardan, fuarlardan, sergilerden oluşuyordu.
Elbet uğradığım semtleri de inceliyordum.
İlk ziyaretimi Türk İslam Eserleri Müzesi’ne yapacaktım. Selçuklular Sergisi’ni gezecektim.
Sahil Yolu’ndan geçerken Edirne Belediyesi’nin otobüsünü gördüm. Ramazanda belediyeler hemşerilerini başka kentlerin camilerine götürürler, bu vesileyle herkes birçok şehri tanır, o şehrin tarihi camilerini görür. Sergiye giderken önce ramazana özel düzenlenen yoldan yürüdüm.
Bilirsiniz ramazan, Sultanahmet’i ayrı canlandırır, meydana geldiğinizde, camisiyle, çevresiyle ramazanı hissedersiniz.
Önceki yıllardaki dağınık satış alanları, derlenip toplanmış. Eski hali, tarihi yarımadaya hiç yakışmıyordu. Bu yıl Fatih Belediyesi daha derli toplu bir düzen olmasını sağlamış.
Eskiden dağınık düzen turistleri pek çekmiyordu. Oysa şimdi birçok turisti orada ilgiyle dolaşırken gördüm. Hem ayaküstü çeşitli yiyecekleri yiyorlar hem de bazı dükkânlardan hediyelik eşya alıyorlardı. Elbet süs eşyası yanında çeşitli tespihlerin de ilgi çektiğini belirtmeliyim. Fatih Belediyesi’nin bu çalışması övgüye değer. Çarşıyı dolaştıktan sonra Türk İslam Eserleri Müzesi’ndeki Selçuklular Sergisi’ni gezdim. Ondan ayrı bir yazıda söz edeceğim. Bir de müzenin tarihi için büyük bir kitap hazırlamışlar. Onu da yazacağım. Gerek Selçuklular sergisine gerek müzenin diğer bölümlerine bizden çok yabancı turistlerin ilgi gösterdiğini belirtmeliyim. Aslında bu da ayrı bir yazı konusu... Müze onarılmış, sergi alanları düzenlenmiş. Engelliler için asansör yapmışlar. Bu da gerçekten önemli bir husus.
* * *
MÜZEDEN sonra Beyazıt’taki Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı’nı gezdim. Yıllar önce Sultanahmet Camisi’nin avlusunda açılan fuar, şimdi daha geniş bir alana yayılıyor. Fuarda, Kuran, Kuran mealleri ve diğer başka dini kitapların yanı sıra edebiyat ve araştırma kitaplarını da bulabilirsiniz. Diyanet Vakfı’nın düzenlediği fuar Ankara’da da açılacak. Fuar konusunda da size ayrıntılı bilgi sunacağım.
Özellikle din konusundaki kütüphanenizi zenginleştirmek için ziyaret edin. Akşam saatlerinde de yazarlarla konuşmalar yapılıyor.
* * *
FUARDAN sonra ise Süleymaniye’deki fasulyeciye gittim.
Türk İslam Eserleri Müzesi oradayken, Yazma Eserler Kütüphanesi’nde müdür olan Sabahattin Batur’a sık sık uğradığımızda buraya, bazen Ara Güler’le beraber gelirdik.
Gündüz yerli ve yabancı turistlerin bulunduğu lokantada ramazan dolayısıyla yemek yiyenler azdı. Yanda üst üste konulmuş sandalyeler, akşam iftara gelecekleri bekliyordu. Uzun bir sokak iftar saatinde binlerce kişiyi barındırıyor...
Yorucu bir trafikten sonra ise Beyoğlu’ndaki İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nde, Ekren Işın’ın Doğu’nun Merkezine Seyahat Sergisi’ni gezdim. Güzel de bir katalog hazırlanmış, ihmal edilmemesi gereken bir sergi ve kitap.
Oradan da Galeri Nev’deki Koray Ariş Sergisi’ne gidilmeli. Serginin adı: Ahenk/Vurmalı Heykeller. 9 Temmuz Perşembe günü, vurmalı heykeller çağdaş bir ses enstalasyonunun alanı olacak. Ekin Cengizkan, Barış Baykan ve Nedim Ruacan’dan oluşan perküsyon ekibi Emre Malikler ile bir araya gelip, heykelleri birer elektronik müzik enstrümanı haline getirecekler. Sergi 24 Temmuz’da kapanacak. Mutlaka görmelisiniz.
* * *
UMARIM bu yazıyla okurlarımıza alternatif bir gezi haritası sundum.
Paylaş